Bekaret Nedir?
Bekaret, el değmemişlik, hiç cinsel ilişkide bulunmamışlık demektir. Bekaretin tanımı kızlık zarı gibi anatomik bir ölçü ile yapıldığı halde, kavram olarak bekâret ancak taşıdığı toplumsal değerler ve içinde barındığı sosyo-ekonomik koşullar çerçevesinde açıklanabilir. Bekâret kavramı özellikle kızlar için kullanılır. Hiç cinsel ilişkide bulunmamış kızlarda dölyolu ağzında kızlık zarı denilen bir iç deri dokusu vardır. Dil ucu üst dudağın arkasına doğru itilince, diş etleriyle üst dudak arasında ve tam ortada bir iç deri kıvrımı hissedilir. Kızlık zarı da böyle bir mukozadan oluşmuştur ve dölyolu ağzın ortada küçük, yuvarlak ya da oval bir delik bırakarak çevreler. Bu zar dış yüzü çok katı epitellerle örtülü iki mukoza yaprağının sırt sırta vermesinden oluşmuştur. Bu iki yaprak arasında zar kıvamını sağlayan bağ dokusu, esnek liflerle kılcal damarlar ve duyu yetisini sağlayan sinirler bulunmaktadır. Bu zarın dokusunu oluşturan fibro-esnek liflerin az ya anne-babalari tarafından bu konuda aydınlatılmaları gerekir.
İlk cinsel birleşmede ya da gerdek gecesi, erkek penisi eliyle tutarak yavaş yavaş kızlık zarını esneterek, bir kaç denemeden sonra dölyoluna sokmalı, ani zorlamadan kaçınmalıdır. Böylece genç kadının acı çekmesini önlemiş olur. Duyulan acı aslında kızlık zarının yırtılmasından değil, kadının korkuları ve ruhsal geri/imiyle bağlantılı olarak dölyolu ağzının kasılmasından ileri gelir. Eğer kadın ve erkek bu konuda bilgili olurlarsa ve ilk cinsel birleşme sırasında birbirlerine karşı nazik ve anlayışlı davranır, karşılıklı güven ve sevgi duyguları içinde bulunurlarsa kadının fiziksel acısı en alt çizgiye inmiş, erkeğin heyacanı dengelenmiş olur.
|