Sindy

Tanrı inancı ve Teslis meselesi:
Teslis meselesi Türkiye’de faaliyet gösteren misyonerlerin anlatmakta en fazla zorlandığı konuların başında geliyor.
Görünüşe göre Afrika deneyimleri Türkiye’de fazla etkili olamıyor.
Hıristiyanlıkta Tanrı inancını hangi standartlara bağlanıp neyin muhatap alınacağı mevzusunda Yazılı metinler ile zıt anlamda çelişen inanır izahları ve inançları arasında kaldığınızda çelişkiler içinden çıkılamaz hale geliyor.
Tevrat ve İncil metinlerin Bir tanrıdan bahsedilmesi, Hz. İsa’nın Peygamberliğinin dile getirilmiş olması gibi konular çeşitli yöntemlerle açıklanmaya çalışılsa da sonunda içinden çıkılmaz hale gelince “Buna ancak inanılır açıklaması yoktur, yapılamaz” cevabı veriliyor.
Tevrat’tan bir tanrı örneği verilince “O Yahudilerin kitabıdır” cevabına karşı “iyi ama sizin de kutsal kitabınız değil mi?” Sorusu Müslüman misyonerliği olarak yorumlanıyor ve cevap gelmiyor.
Zorlamalarla, cevaplar geldiğinde ise Yazılı metinlerde geçen Tanrının birliğini kabul etmek zorunluluğu hâsıl olunca Bu defa Tek olan Tanrının farklı kişililiklerle, farklı yerlerde olması şeklinde açıklamalar geliyor ki konuyu tamamen çıkmaza götürüyor.
-Baba
-Oğul
-Kutsal ruh
Bir varlık, hem baba hem oğul olabilir mi?
Aynı zamanda inanırlar arasında dolaşıp onlara ilhamlar veren bir ruh olabilir mi?
“Babanın sağ yanında oturan oğul” nasıl olurda aslında aynı şahıs olabilir?
Hıristiyanlıktaki Tanrı inancına göre Tanrı insan kılığında yeryüzüne gelip inanlar arasında Peygamberlik yapıyorsa bunun bir defaya mahsus olması gerekmediği gibi tekrarı da kaçınılmaz ve zorunlu olur.
Bu durumda başka dinlerdeki olan “insan Tanrı” inancıda doğru demek olur ki bu defa bir Tanrı konusu sekteye uğrar.
Bilimsel mantık düzeyinde metin ve inanç analizlerine göre teslis, matematikteki mutlak doğru kavramına aykırı olarak doğruluk değeri eksi olan ve puan değeri olmayan mutlak yanlış bir önerme ve inançtır.