Paylaşım Forumu Asiforum.Net     Duyurular Program İndir Ferizli Haber Kaynarca Haber Anasayfa  

Go Back   Paylaşım Forumu Asiforum.Net
Kayıt ol Yardım Topluluk Ajanda Bugünki Mesajlar Arama

Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 05-14-2017, 04:18 AM   #1
Sindy
Administrator
 
Sindy - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2017
Mesajlar: 3.425
Ruh Halim: Cap Canli
Sindy is on a distinguished road
Standart Şiir Anayasaya Aykırıdır - Cemal Sürreya

Şiir Anayasaya Aykırıdır

Tabiat ahlakı kovuyor. Nerde bir ahlak türemişse, orda tabiatla ahlak çatışma halinde. Sanatı doğuran mutlaka bu çatışmadır demiyoruz. Ama sanatı besleyen bu çatımadır diyoruz. Tabiat sanatla kurulu düzene baş kaldırıyor. İtiyor onu. Hafife alıyor. Bozuyor. Ağuluyor. Sanatlar içinde bu özelliği en çak taşıyan da şiir sanatıdır. O kadar ki bu konuda birçok sanatların genel meselelerini şiir üstünde tartışmak yersiz olmaz. Çünkü Novalisin bir sözünü uygulayarak diyelim; her sanat şiire dayanır, hatta şiir bile...

«Şiir alışkanlıklara karşı bir yaylım ateştir.» Bu yaylım ateş şiirin konusunda olduğu kadar diyalektiğindedir. Hatta daha çok diyalektiğindedir. Ama ahlaka karşı koyuş şiirin amacı değil. Belki fonksiyonu. Bu iki kavramı birbirine karıştırmamak gerekir. Şiirin çıkış noktasında yapıcılık da yakıcılık da yoktur. Bir noktadan sonra ise sadece yıkıcılık niteliği kendini gösteriyor.

Kurulu düzene aykırılık estetik içinde daha çok güzel çirkin, iyi-kötü kavgası şeklinde kendini sunmuştur. Güzeli yakaladıkları yerde kendilerini gerçeğin yükseltilerinde sanan düşünürler artık pek yok. Onlar neredeyse güzeli gerçeğe, gerçeği güzele indirgiyorlardı. Hatta kimileri eşyanın özüne ilk basmağın güzel olduğunu ileri sürecek kadar aşırıydılar. Ama böyleleri pek yok şimdilerde. Baudelairei düşünelim, Baudelaire 1867 yılında öldüğü zaman estetikte yeni bir çağ başlamıştır. Baudelaire eskiyi kapamış yeniyi açmıştır.

Daha doğrusu şiir Baudelairein serüveninde kendi ipuçlarını bulmuştur. Bazı ip uçları. Onun ölümünden bir yıl sonra Lautréamontun Chansons de Maldororu yayınlandı. O günden bugüne şairlerbin yıllık güzelin yerine çirkini oturttular. Mısralarda iyi kötüye yenildi. Tanrının tası tarağı toplayıp göklere çekilmesi,insandaki şeytanın zaferden zafere koşması bu tarihten sonra ortaya çıkan gerçeklerdendir. İnsandaki öz, şiirle, evren içinde kendini deniyor. Kendi kurduğu tanrıların kendine aykırı sonuçlarını yeriyor. Çünkü Tanrı bir sonradan biçimdir. İnsansa önceden bir öz

Bugün şiirin bir ucu toplumsal planda insan haklarını kolluyor. Bu şiirin çekirdeğinde ahlaki bir kaygı bulunduğundan değil, belki kurulu düzene aykırılık niteliği ağır bastığından oluyor. Çünkü insan haklarındaki ilkeler daha yürürlükte değil. Çünkü o ilkeler kurulu düzenle daha çatışma halinde. Ama onların birgün toplumlarda geniş olarak uygulandığını, kurulu düzen içinde kaynaşarak ayrılmaz birer parça olduğunu düşünelim, o zaman şiir kollamayacak artık onları. Karşı çıkacak belki onlara. İşte bu noktada gerçekçiler gerçekçisi Jheringin hukuki mesajı ile akılcılar akılcısı Kantın felsefi, mesajı birleşiyor galiba. Jhering hukukun oluşmasını toplumda hâkim bir grubun isteklerine uygun olarak tespit eder.

Kant ise en geniş anlamda ahlakı tabiatın mutlaka kovacağını söyler. Biri toplumsal hayat bakımından, öbürü felsefi davranış açısından yapılmış bu iki tespit iki gerçeği aydınlığa çıkarıyor. Biri şu: Hiçbir zaman bir toplumdaki ahlak ve hukuk düzeninin, kişioğlunun tabiatına tam uygun olduğu görülemez. Öteki de şu: Kişioğlunun tabiatına iyice bitişik bir yönü olan şiir o ahlakla, o hukukla sürekli çatışma durumundadır. Geniş anlamda ahlak hukuku da içine aldığından sadece ahlak diyelim, ahlak tabiata nice aykırı olursa lafını ettiğimiz çatışma onca sert olacaktır.

Baudelaire bir şeye zıttı. Rimbaud ise hiçbir şeyle bağlantılı değildir. Sürrealistler çıkışlarını Rimbaudyu kök alan bir «révolution» kavramına şartlamışlardı. Dünyanın değiştirilmesi planında Karl Marxı, hayatın değiştirilmesi planında Arthur Rimbaudyu izliyorlardı.

Bugün şiir çağdaş şairlerde yeni alanlar, yeni açılar yaratırken, belirli bir yönde gelişiyor: Baş kaldırma yönünde... günümüz insanının, uygarlığın bugünkü sıkısık biçimlerinde, çıkmaz sokaklarında, labirentlerinde ilerlerken gösterdiği davranışlara uygun düşüyor bu. Bu biçimler, bu sokaklar, bu labirentler uygarlığın kendisiyse, şiir barbarlığın ta kendisi oluyor. Onun için ahlakı kovuyor.

Şiir bütün çağlarda onun için var.

Mayıs, 1961
Sindy isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla

Sindy Kullanicisinin Son 5 Konusu
Baslik Kategori Son Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj
'Cihangir Cumhuriyeti', TRT Tabii platformunda... Sinema Dünyası Sindy 0 3 02-21-2025 08:27 PM
Minik Serçe, Ferdi Tayfur'un 'Bana sor' şarkısını... Yerli ve Yabancı Diziler Sindy 0 21 02-14-2025 07:14 PM
Kızıl Goncalar fragman | "Allah Yüzüne Baksın... Yerli ve Yabancı Diziler Sindy 0 33 02-04-2025 11:57 PM
10 Aralık reyting sonuçları açıklandı! Bir Gece... Yerli ve Yabancı Diziler Sindy 0 37 02-04-2025 11:57 PM
Kuruluş Osman 174. bölüm izle full hd tek parça!... Yerli ve Yabancı Diziler Sindy 0 31 02-04-2025 11:57 PM

Cevapla

Etiketler
ahlak, bir, kurulu, şiir, şiirin


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 06:46 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimisation provided by DragonByte SEO v2.0.37 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.