![]() |
Duyurular Program İndir Ferizli Haber Kaynarca Haber Anasayfa |
|
![]() |
#1 |
Moderator
![]() Üyelik tarihi: Apr 2017
Mesajlar: 2.583
Ruh Halim:
![]() ![]() |
![]()
Minareden attım ayıldı
Suya attım bayıldı Pamuk Abdest alır namaz kılmaz Beş vakti bilmez ezan okur Horoz Saysan saysan çoğalır Aşı bunu ağartır Sayısını azaltır Mikrop Sarı ile başlarım Beyaz ile işlerim Yeşil ile bitirir Toprağa şişlerim Papatya Karşıdan doğan nedir Sarımsak soğan nedir Canlıdan cansız doğar Cansızdan doğan nedir? Civciv Bir kabağı oyarlar İçine sesi koyarlar Çok söyleme deli oğlan Kulağını burarlar Ud En güzel kokan fil hangisidir? Karanfil Dam üstünde takır tukur Sandım kızlar halı dokur Dolu Kat kat ama katmer değil Kırmızı ama elma değil Soğan Sarığımı sara sara Çıktım kara hisara Sarmaşık Cıvıl cıvıl kuşlar Camiyi taşlar Kendi kazanır Ele bağışlar Arı Kardan beyaz Şekerden tatlı Kadınlar bilir tadını Erkekler bilir adını Sakız Mini mini minare Binbir çiçek bir lale Nergis Bilmece bildirmece Resim çeker gündüz gece Göz Altı tahta Üstü tahta İçinde bir karafatma Kaplumbağa Ayaklı deve Bunu bilmeyen eve Leylek Bir dedem var Hint’ten Sakalı var etten Hindi Bir küçücük kumbara Zahire çeker ambara Kaşık Horoz nerede öter? Kendi çöplüğünde Bıçaksız rendesiz Bir ev yapar kimsesiz Örümcek Benim bir evim var Sivridir ucu Taşdır dışı Boştur içi Minare Ateş olmayan yerde ne olmaz? İtfaiye Ağız içinde dil Hadi bunu bil Kaval Küçücük al yastık İçine un bastık İğde Dan ardından keçi geçer Sayın bakın kaçı geçer Karga Billurdan bir havuz İçinde bir klavuz Ağzından sarı yavuz Gaz lambası Masal masal maliki Oğlu kızı on iki Topuğunda yozu var İki ela gözü var Keklik Dağdan gelir takla makla Aman abla beni sakla Ceviz |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Moderator
![]() Üyelik tarihi: Apr 2017
Mesajlar: 2.583
Ruh Halim:
![]() ![]() |
![]()
Bulutlardan süzülür, /
İnci gibi dizilir, / Çamur olur ezilir, / Bilin bakalım bu nedir? (Yağmur) Dam üstünde takur tukur, / Sandım kızlar kilim dokur (Dolu) Şekere benzer tadı yok, / Havada uçar kanadı yok (Kar) Elsiz ayaksız kapıyı açar. (Rüzgar) Yürümekten hiç bıkmaz, / Donunca kabına sığmaz (Su) Yazın bizi ısıtır, kışın başka yerleri, Gündüz kendini gösterir, gece saklar kendini, Gökyüzünde farklı yerlerde bulunur. Batarken yavaş yavaş yok olur. (GÜNEŞ) Gök yüzünde bulunur, Doğayı istir.(GÜNEŞ) Her mevsim yağabilirim Ama en çok ilkbaharda, Islatmamam için seni Şemsiyeni unutma. (Yağmur) Gökten yağar tıp tıp Yürürken yolda şıp,şıp (Yağmur) Ben esince saçların uçuşur. Balkonda çamaşırlar çabucak kurur. "Vuu" sıkı tut şapkanı, Hızla esince onu yakalamak güç olur. (RÜZGAR) Kış gelince yağarım Etrafı bembeyaz yaparım (Kar) Yaz yağmurunun ardından Beni görürsünüz gökyüzünde İyice bakarsanız bana Size gülümserim yedi rengimle (Gök kuşağı) Attım atmaz, yere batmaz, yeminlidir, yaya gitmez. GÜNEŞ Attım beyaz yumağı, tuttum siyah yumağı. GÜNDÜZ-GECE Ayvalar sarardımı, gökyüzü karardımı, okullar açılırken, leylek Nil'e vardımı? SONBAHAR-GÜZ Bir çuval cevizim var, sayarım tükenmez. YILDIZ Biz biz idik biz idik, yüzbinlerce kız idik, gece oldu dizildik, gün olunca silindik. YILDIZLAR Dağdan gelir, taştan gelir, bir kükremiş arslan gelir. SEL Dağdan gelir, taştan gelir, bir yularsız aslan gelir. SEL Elsiz ayaksız kuyu kazar. YAĞMUR Finişli minişli, elimden uçtu, karşı dağdan su içti. BULUT Kapıyı açar, kapamadan kaçar. RÜZGAR Şu derenin öte yüzü, beri yüzü, Gümbürcünün küçük kızı, Yayık çalkar harıl gürül. GÖK GÜRLEMESİ |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Moderator
![]() Üyelik tarihi: Apr 2017
Mesajlar: 2.583
Ruh Halim:
![]() ![]() |
![]()
Dal üstünde al yanaklı oğlan
ELMA Daldan dala, kırmızı pala. SİNCAP Duruşu ömür,gözleri kömür Soğuk dondurur sıcak öldürür. KARDAN ADAM Fini fini fincan, içi dolu mercan. NAR Gece içindeyiz, Gündüz dışında, Pencereli, kapılı, Şirin bir yuva EV Geceleri fener, gündüzleri söner YILDIZ Sıcak evin direği Tıp tıp eder yüreği (BABA) Dokuz ay zindanda yatar Altı ayda zil çalar oynar (BEBEK) Özü tatlı, Sözü tatlı, Candan daha değerli (ANNE) Yattım yumuşak Uyudum sıcak sıcak (YATAK Ham iken tatlı Olmuşu acı (BEBEK) Ben giderim, O gider Güneşte beni izler (GÖLGE) Askerden küçük Paşadan büyük (ÇOCUK) Gece içindeyiz Gündüz dışında Pencereli, kapılı Şirin bir yuva (EV) Pazardan aldım Bir tane Eve geldim Bin tane (NAR) Eve bitişik odada Yemek pişer orada (MUTFAK) Uzun yoldan kuş gelir Ne söylese hoş gelir (MEKTUP) Bir ağacı oymuşlar İçine dünyayı koymuşlar (TELEVİZYON) Sesi var canı yok, Konuşur ağzı yok (RADYO) İstanbul da pişer Kokusu buraya düşer (MEKTUP) O her gün yeniden doğar Dünyaya haber yayar (GAZETE) Kuyruğu var Canlı değil Konuşur Ama insan değil Camı var Ama pencere değil (TELEVİZYON) Alt yanı sivri tepe içindedir (Çene) Üst yanı çakıldak (Diş) Daha üstü muşulak (Burun) Daha üstü ışıldak (Göz) Üstü kara kolan (Kaş) Daha üstü bir alan (Alın) İner reyhan gibi Oturur sultan gibi Dürülür hasır gibi Satılır esir gibi (Kar) Allah yapar yapısını, Bıçak açar kapısını. karpuz Mavi tarla üstünde, Beyaz güvercin yürür. (yelkenli) Ocak başında kuyu, Kuyunun içinde suyu; Suyun içinde yılan, Yılanın ağzında mercan. (lamba) Bir çuval cevizim var, Sayarım tükenmez. yıldız El eker dil biçer. (yazı) Arşın ayaklı, Burma bıyıklı. (tavşan) Bir küçücük kutudur, Bütün dünya yurdudur. (radyo) Fini fini fincan, İçi dolu mercan. (nar) Küçücük fıçıcık, içi dolu turşucuk. (limon) Daldan dala, Kırmızı pala. (sincap) Yarım kaşık, Duvara yapışık. (kulak) On ay yatar, İki ay kalkar; Feneri yakar, Etrafa bakar. (Ateş Böceği) Dağda tak tak, Suda cıp cıp. Arşın ayaklı, Burma bıyıklı. (balta,balık,leylek) Dağdan gelir, taştan gelir, Bir kükremiş arslan gelir. (sel) Sıra sıra odalar, Birbirini kovalar. (tren) Sarı sarı içinde, Sarı zarfın içinde, On iki birlik kardeş, Birbirinin içinde. (portakal) Az gitti, uz gitti, Dere tepe düz gitti, Altı ay bir güz gitti; Uyanınca hep bitti. (rüya) Bir yorganım var, her yeri kaplar. Yalnız çayı kaplamaz.(Kar) Yaprak kadar hafif, dağ kadar büyük.(Bulut) Oynar oynar gücü yok, sürekli dayak yer suçu yok.(Top) Elden ele ulaşır, dünyayı dolaşır.(Para) Kulağını büktükçe ağzı sulanır.(Çeşme) Altı et, üstü kemik.(El) Küçük başlar dağlarda inler, kendisi yapar ele bağışlar.(Arı) Gündüz görmez gece görür, gece dolaşır gündüz uyur.(Yarasa) O odanın içinde, oda onun içinde.(Ayna) Mini mini kuşlar camları taşlar. (Dolu) Çocukların yuvası, Bilgi doludur arası. (Okul) Kitaplardan bilgiyi öğrenir, Sınıftaki çocuklara öğretir. ( Öğretmen) Bir kapaklı, Çok yapraklı, İçinde bilgi saklı (Kitap) Karnı şişik, Kafaya yapışık (Burun) Benim iki pencerem var, Etrafı etten duvar, Hergün erkenden açarım, Gece olunca kaparım. (gözler) Etten kantar, Altın tartar. (kulak) Yarım kaşık, Duvara yapışık.(kulak) Ben giderim o gider, İçimde tık tık eder. (kalp) Hiç durmadan çalışır, Durursa ortalık karışır. (Kalp) İki kapağı açarım, Lokmaları atarım, Çiğner çiğner yutarım. (Ağız) Altı mermer, üstü mermer, İçinde bülbül öter. (ağız) Tuğladan yapısı, Çamdandır kapısı (ev) Kat kat sefer tası, İçinde insan sesi. (Apartman) Minicik doğar, Anne sütüyle doyar.(Bebek) BİLMECELER Çocukların yuvası, Bilgi doludur arası. (Okul) Kitaplardan bilgiyi öğrenir, Sınıftaki çocuklara öğretir. ( Öğretmen) Bir kapaklı, Çok yapraklı, İçinde bilgi saklı (Kitap) Karnı şişik, Kafaya yapışık (Burun) Benim iki pencerem var, Etrafı etten duvar, Hergün erkenden açarım, Gece olunca kaparım. (gözler) Etten kantar, Altın tartar. (kulak) Yarım kaşık, Duvara yapışık.(kulak) Ben giderim o gider, İçimde tık tık eder. (kalp) Hiç durmadan çalışır, Durursa ortalık karışır. (Kalp) İki kapağı açarım, Lokmaları atarım, Çiğner çiğner yutarım. (Ağız) Altı mermer, üstü mermer, İçinde bülbül öter. (ağız) Tuğladan yapısı, Çamdandır kapısı (ev) Kat kat sefer tası, İçinde insan sesi. (Apartman) Minicik doğar, Anne sütüyle doyar.(Bebek) Çatıdan göğe bakar, Etrafa duman saçar. (Baca) Kirlenirsem sokakta, Yıkanırım orada, Mikroplardan hiç korkmam, Bırakırım burada, Suyla, sabun çok boldur, Burada olmak ne hoştur. (Banyo) Annem en çok zamanı, Hep burada geçirir, En lezzetli yemekleri, Bizim için pişirir, Haydi bilin bakalım, Burası neresidir? (Mutfak) Düşmanı kovdu, Cumhuriyeti kurdu. (Atatürk) Mavi göklerden indim, Al atlaslar giyindim, Küçük olsanız bile Sizlerde var umudum. (Bayrak) Erkekler gider, Geceleri nöbet bekler. (Asker) Depremde, yangında, Hemen koşar yardıma, İlaç, çadır, yemek verir, Muhtaçları sevindirir. (Kızılay) Deprem felaketinde, Kızılay’ca kurulur, Evsiz barksız insanlar, Sokakta kalmaktan kurtulur. (Çadır) Yeryüzünü sallarım, Evleri de yıkarım, Çok canları yakarım. (Deprem) Üfleyerek şişirilir, Patlatmak gerekir, Ucuna ip bağlarsan, Yanında gezdirilir. (Balon) Herkes stada dizilir, Özel giysiler giyilir, Cumhurbaşkanımıza, Geçerken selam verilir, Coşkuyla geçer bugün, Bir izleyin de görün. (Bayram töreni) Kitap okumak istersen, Oraya koşarsın sen, Raflardan seçtiğini, Bir incele istersen. (Kütüphane) Atam orda yatıyor, Meşaleler yanıyor, Asker onu bekliyor. (Anıt-Kabir) Renk renk paketlenir, Çocukları sevindirir. (Şeker) Bayram olur gelirler, Bizi mutlu ederler. (Misafir) Cici cici giyeriz, Şeker ikram ederiz, Elleri öperek, Para biriktiririz. (Bayram) Ben giderim o gider Yanımda dum dum eder. (Davul) Göz ile görülmez, El ile tutulmaz, Ondan uzak duranlar, Sağlamdır hasta olmaz. (Mikrop) Kola iğne yapılır, Mikropları kaçırır. (Aşı) Doktor yazar reçeteye, İstersen git eczaneye, İyileşmek istiyorsan, Kullan onu sen özenle. (İlaç) Güneş girmeyen eve, O girer seve seve. (Doktor) Suyu terli içersen, İşte ondan olursun sen. (Hasta) Kağıt üzerinde dans eder, Silgi, hatalarını siler (kalem) Kitabı, defteri koyarım, Her gün okula taşınırım. (Çanta) Pişirirsen aş olur, Pişirmezsen kuş olur. (yumurta) Kırıldığı zaman işe yarar. (yumurta) Bilmece bildirmece, Dil üstünde kaydırmaca. (dondurma) Yemyeşil yaprakları var, Yiyenleri güçlü yapar. (ıspanak) Sarıdır zerdali değil, Suludur şeftali değil (portakal) Üstü yeşil düğmeli, Dilim dilim dilmeli. (portakal) Bilmece bildirmece, El üstünde kaydırmaca. (sabun) Dört köşedir, beş değil, Başı sudan hoş değil. (sabun) İnek verir bizlere, Afiyet olsun sizlere. (Süt) Koşu, jimnastik, basketbol, Bunları yaparak, Her zaman sağlıklı ol. (spor) Sulu sulu pişirilir, Sıcak sıcak içilir. (Çorba) Çarşıdan alınmaz, Mendile konulmaz, Ondan tatlı, Hiçbir şey olmaz (Uyku) Şırıngayla vurulur, Hastalıklardan korur. (Aşı) Baldan tatlı, baltadan ağır, Elde tutulmaz, çarşıda satılmaz, Mendile konulmaz, tadına doyulmaz. (Uyku) Biz biz biz idik, Otuz iki kız idik, Ezildik, büzüldük, İki duvara dizildik. (Dişler) Var varadan var getir, Karlı dağdan kar getir, Sağılmamış çiçekten Çalkalanmış yağ getir. (bal) Küp içinde beyaz uşak (peynir) Hem ısıtır, hem yakarım, Tüm canlılara bakarım. (güneş) Yazın sönmez, Kışın görülmez. (Güneş) Her akşam yatar, Her sabah kalkar, Hiç uyumayan nedir? (güneş) Bıldırcın budunu kaşır, Bulduğunu bana taşır. (Kaşık) Fırında pişer, Mideye düşer. (ekmek) Tıkır tıkır sayılır, Deste deste yapılır, Bankalarda saklanır, Her şey onunla alınır. (Para) Ağaç üstünde, Kilitli sandık. (Ceviz) Biriktirir, parayı içinde, Lazım olur, gerektiğinde. (Kumbara) Paraları veririz, Yolda rahat gezeriz, Eğer lazım olursa, Gider oradan çekeriz. (Banka) Düğmesine basılır, Her tarafı aydınlatır, İş bitince kapatmazsan, Faturanı çok kabartır. (Elektrik) Musluklardan akar, Her yere temizlik katar. Açık unutursan Evini basar. (su) Benim bir ağacım var, Her gün bir yaprak döker. (Takvim) İki arkadaş, Birbirini kovalar. (Gece-Gündüz) Bir salkım üzümüm var, Yarısı beyaz, yarısı kara. (gece – gündüz) O gelince coşarız, Hediyeler sunarız, Bol bol eğlenip, Bir gün tatil yaparız. (Yeni yıl) Herkes yatar, uyur, O, uyanık oturur. (Saat) Gökte gördüm bir köprü, Rengi var yedi türlü. (Gökkuşağı) Mavi bir çarşafım var, Bütün dünyayı kaplar. (gökyüzü) Çocuklar okula başladı, Yapraklar da sarardı, Göçmen kuşlar, Sıcak ülkelere ulaştı. (Sonbahar) Her şey taze canlıdır, Güneş daha sıcaktır, Hayvanlar yavrulamıştır, Baharın ilk adıdır. (İlkbahar) Güneş etrafı yakar, Çocuklar şapka takar, İnsanlar terleyince, Kendini denize atar. (Yaz) Benim ak saçlı ninem var, Gece – gündüz yufka açar. (Deniz) Dalgası köpük yapar, İçinde balık yaşar. (deniz) Kartopunu yuvarladım, Kocaman gövde yaptım, Burnuna havuç, gözüne kömür taktım. (Kardan adam) Ben giderim, o gider, Üstümde gölge eder. (Şemsiye) Kışın yanar, Yazın söner. (Soba) Ağzı var odun yutuyor, Bacası duman tütüyor, Yazın pek aranmaz ama, Kışın cana can katar. (Soba) Aşağı çevirince dolar, Yukarı çevirince boşalır. (Şapka) Ne canı var ne kanı, Beş tanedir parmağı. (Eldiven) Gözlerime takarım, Etrafıma bakarım. (Gözlük) Bulutlardan süzülür, İnci gibi dizilir, Çamur olur ezilir, Bilin bakalım bu nedir. (Yağmur) Kırmızı giysileri, Beyaz sakalları var, Hediyeleri vererek, Yeni yılları kutlar. (Noel baba) Diken diken olurum, Yaz-kış yeşil kalırım, Çevre güzelliğine, Çok katkılar sağlarım. (Çam ağacı) Akşam olur eğlence başlar, Gece yarısı olunca herkes birbirini kutlar. (Yeni yıl) Akşam olur eğlence başlar, Gece yarısı herkes birbirini kutlar. (Yeni yıl) Şekere benzer tadı yok, Gökte uçar kanadı yok. (Kar) Bir çarşafım var, Her yeri örtemez. (Kar) Elsiz ayaksız, Kapıyı açar. (Rüzgar) Çarşıdan aldım kapkara, Eve getirdim kıpkırmızı (kömür) Tatil olur verilir, Çalışkanlar sevinir. (Karne) İçine giysi koyarız, Sonra tatile çıkarız. (Bavul) Dört ayağı var, yürüyemez. (masa) Bir ağacı oymuşlar, İçine dünyayı koymuşlar. (radyo – televizyon) Alınca elimize, “Alo” deriz ilk önce. (Telefon) Sabah erkenden çıkarlar, Haberleri yayarlar, Onu alır okursun, Sen haberdar olursun. (Gazete) Ne ağzı var ne dili, Konuşur insan gibi. (Mektup) Uzun uzun yollardan, Bir acayip kuş gelir. Ne güzel dili var, Ne söylerse hoş gelir. (Mektup) Mektubu yazarım, Onun içine koyarım. Yalayıp kapatırım, Üstüne pul yapıştırırım. (Zarf) Yürüyerek dolaşır, Her eve mektup taşır. (Postacı) Dumanı tüter, Paraların boşa gider. Onu içersen eğer, Ciğerini zedeler. (Sigara) Şişeyle girer eve, Sarhoş eder birdenbire (İçki) Ne yaptığını bilemez, Güzel araba süremez, Öyle garip yürürler, Evine bile giremez. (Sarhoş) Mis gibi bakar, Etrafa güzellik saçar. (Çiçek) Beyaz beyaz olurlar, Gökyüzünde dururlar. (Bulut) Uçar dağ gezer, Uçar bağ gezer, Uçar iliksiz, Uçar kemiksiz. (Kelebek) Uzun kulaklı, Kısa kuyruklu. (Tavşan) Arşın ayaklı, Burnu bıyıklı. (Tavşan) Bahçede kırda dolaşır, Evini sırtında taşır. (Kaplumbağa) Burnum turuncu, Kuyruğum yeşil. (Havuç) Yer altında, Turuncu minare. (Havuç) Dumanı tüter, İsterse gider, Balık değildir, Denizde yüzer. (Gemi) Ayakları su içer, Üstünden gelen geçer. (Köprü) Karada bayılır, Suda ayılır. (Balık) Yolun kenarında durdum, Önceleri çok korktum. Üzerine çıkınca, Trafikten kurtuldum. (Üst geçit) Sıra sıra odalar, Birbirini kovalar. (Tren) Havalarda dolaştırır, Yolcuları hızla ulaştırır. (Uçak) Altında dört teker, Üstünde yük çeker. (Araba) Yokuş yukarı çıkar, Yokuş aşağı iner, Hareket etmez. (Yol) Havada gider, Askerler biner, Uçak gibidir, Pervanesi döner. (Helikopter) Dört arkadaş, Birbirini kovalar, Fakat yakalayamaz. (Tekerlek) İnsan içine biner, Suyun altından gider, Biraz balığa benzer. (Denizaltı) Canlı gider, Cansız kovalar. (At arabası) İki tekerleği var, İnsanı biraz yorar. Sakın araba sanmayın, Bambaşka bir adı var. (Bisiklet) Mavi tarla üstünde, Beyaz güvercin yürür. (Yelkenli) Testereyle keser, Çivileri çeker, Tahtayı masa yapar. (Marangoz) Kumaşları seçerler, Makas ile biçerler, Ölçüyü iyi alıp, Sonra giysi dikerler. (Terzi) Gece olunca çalışır, Hırsızlar ondan kaçışır. (Bekçi) Başında beresi var, Ağzında piposu var, Renkleri karıştırır, Harikalar yaratır. (Ressam) Başında büyük şapkası, Elindedir kepçesi, Lezzetli yemeklerin, O dur ilk deneyicisi. (Aşçı) Saçları keser, Sakalları traş eder. (Berber) Kola batırılır, Onunla aşı yapılır. (İğne) Boynumuza takılır, Düğmesine basılır, Poz verdiğimiz anlar, Kartonlara basılır. (Fotoğraf makinesi) Fotoğraf makinesi elinde, Konuşur başka dilde, Ona iyi davranırsan, Anlatır ülkesinde. (Turist) Kat kat çiçek, Yemeği yenecek. (Karnabahar) Bir kızım var, Kat kat çeyizi var. (Lahana) Bahçede bohçam kaldı. (Lahana) Kat kat katmer değil, Yenir ama meyve değil. (Soğan) Bir bacağım var, Bir de şapkam. (Mantar) Yer altında civcivli tavuk. (Patates) Yol üstünde kırmızı bahçe. (Domates) Yer altında sakallı dede. (Pırasa) Alçacık boyu var, Mor kadifeden donu var. (Patlıcan) Salkımda tane tane, Tadı da pek şahane. (Üzüm) Dal üstünde al yanaklı oğlan. (Elma) Karşıdan baktım al, Ağzıma aldım bal. (Kiraz) Benim bir kızım var, Entarisi kırmızı, Mantosu yeşil, Düğmeleri kara. (Karpuz) Arabadan atladı, Pantolonu patladı. (Karpuz) Altı deri, Üstü deri, İçinde bir avuç darı. (İncir) Alçacık dallı, Yemesi ballı. (Çilek) Sarı sarı sarkar, Düşerim diye korkar. (Armut) Küçücük fıçıcık, İçi dolu turşucuk. (Limon) Sarı tavuk dalda yatar, Dal kırılır yerde yatar. (Ayva) Bir yanı beyaz, Bir yanı al, Tadı bal. (Şeftali) Çarşıdan aldım bir tane, Eve geldim bin tane. (Nar) Yazın giyinir, Kışın soyunur. (Ağaç) Kayalardan ezilir, Yeryüzüne dökülür, Yetiştirmek için bitkiler, Oraya dikilir. (Toprak) Ağacın parçasıdır, Rüzgar ile sallanır, Rengi yeşildir ama, Sonbaharda sararır. (Yaprak) Hayvanların yuvası, Ağaç doludur orası. (Orman) O doğurur, büyütür, Elimden tutup yürütür. (Anne) Minicik ufacıktır, Ingaaa…. Diye bağırır. Annelerin göğsündedir, Bebeklere içirilir. (Anne sütü) Sarı kırmızı yeşil yanar, Dikkat etmeyeni uyar! (Trafik lambası) Caddede görev yapar, Hızlı gidenlere ceza yazar. (Trafik polisi) Yolun altından gider, Yayalar rahat eder. (Alt geçit) Yarışlara katılır, Her güçlüğe katlanır. Eğer rekor kırarsa, Madalyalar kazanır. (Sporcu) Ellerde sallanır, Camlarda asılır, Okulun bahçesinde, Direkte dalgalanır. (Bayrak) Yer altında yağlı kemer. (Yılan) Karşıdan baktım hiç yok, Yanına vardım pek çok. (Karınca) Yer altında göç var. (Karınca) Yer altında yuvası var, Fırça gibi dikeni var. (Kirpi) Toprağın altında yaşar, Bahçede delik açar. (Köstebek) Ayakları kürekli, Ne kadar da yürekli, Suda bir gemi. (Ördek) Kocamandır, denizde yaşar. Tepesinden sular taşar. (Balina) Benim iki kolum var, Onun sekiz kolu var, Denizlerde yaşar. (Ahtapot) Dalda durur elde durmaz. ( Kuş) İki çubuk bir makas Hakkabaz mı hakkabaz. (Leylek) Bir kuşum var havai, Yüksek yapar yuvayı. Başka kuşlar kuramaz, Onun gibi yuvayı .(Leylek) Pençesi aslan, Gözleri volkan gibi. Tüyleri pek yumuşak, Onu gören fareler Saklanır köşe bucak. (Kedi) Horul horul uyur Mırıl mırıl konuşur. (Kedi) Yük üstünde, yünlü yumak.(Kedi) Kulübesinden bakar Hırsıza korku salar. (Köpek) Elemeden yoğurur, Gün aşırı doğurur.(Tavuk) Kümeslerin efesi, Her sabah çınlar sesi. Sanırsın ezan okur, Uyandırır herkesi. (Horoz) Üstü çayır biçilir, Altı çeşme içilir.(Koyun) İki dik dik İki bak bak Bir sallangaç Dört tak tak. (Eşek) Dağdan gelir dak gibi Kolları budak gibi Eğilir bir su içer Bağırır oğlak gibi.(Geyik Ormanların kralı, Biraz uzak durmalı.(Aslan) Yeşildir yaprak gibi, Dişlidir tarak gibi. Gizli gizli yanaşır, Yakalar avcı gibi .(Timsah) Uzun boyunlu, uzun bacaklı Desenli ,giysili Küçücük kulaklı. (Zürafa) Daldan dala atlarım, Kuyruğumdan sarkarım .(Maymun) Daldan dala , Kırmızı pala .(Sincap) Bol emek verir, Kendi yemez yedirir. (Arı) Eğri çınar, Yerden alır gökte yer. (Deve) Tavan üstünde takur tukur Zannedersin halı dokur .(Fare) Kuyruklu kumbara Ekin taşır ambara. (Fare) Karşıdan baktım bir taş Yanına vardım,dört ayak,bir baş. (Kaplumbağa) Dağdan gelir arık arık Ayağın da demir çarık. (At) Ben giderim o gider Arkamdan tin tin eder. (Gölge) Bize ışık verir, Biraz sonra erir .(Mum) Dışı var içi yok Dayak yer suçu yok.(Top) Arka arkaya ikizler Bir diğerini izler. (Otomobil tekeri) Gece boşum Gündüz doluyum. (Ayakkabı) Bağlarım yürür, Çözerim durur .(Ayakkabı) Gülersin güler Ağlarsın ağlar Hanımların çantasında gezer.(Ayna) O,odanın içinde Oda onun içinde. (Ayna) Bir gözüm var Birde bacağım .(İğne) Benim bir kuyum var, İki türlü suyu var .(Yumurta) Hanım içerde Saçı dışarıda .(Mısır) Bir kızım var, Gelen öper giden öper. (Bardak) Dışı kazan karası, İçi peynir mayası .(Kestane) Çıtır çıtır yenir, Adına eğlence denir. (Çekirdek) Eli sırtında Ayağı karnında İzi yıldız Gözleri boynuz.(Salyangoz) Yanar söner, Parlar ısıtmaz.(Ay) Kalaylı bir tencere Gökte açık pencere. (Ay) Biz biz bizidik Yüzbin tane kız idik Gece oldu dizildik Sabah oldu silindik. (Yıldızlar) Ay varken açarlar Gün varken kaçarlar.(Yıldızlar) Deniz üstünde, yufka açar. (Dalga) Dam üstünde takur tukur Sandım kızlar kilim dokur. (Dolu) Elde yapılır Kulağa asılır. (Küpe) Ben giderim O kalır. (Ayak izi) Akşam baktım pek çok Sabah baktım hiç yok .(Yıldızlar) Ne ekmek yer, Ne su içer. Akşam olur ağlar gider, Sabah gelir güle güle .(Güneş) |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Moderator
![]() Üyelik tarihi: Apr 2017
Mesajlar: 2.583
Ruh Halim:
![]() ![]() |
![]()
OKUL ÖNCESİ BİLMECE ÖRNEKLERİ
çıt çıt çalışır Kurulunca bağrışır. (Çalar saat) Fırında pişer Mideye düşer (Ekmek) Yedim yeşil küçük bir küHih Ağzım yandı ah. ah ah. (Biber) Ay var ıken çıkarlar Güneş var iken kaçarlar (Yıldızlar) Gökten yağar kar değil Ses çıkarır taş değil Yuvarlaktır top değil Bilin bakalım bu nedir? (Dolu) Pişirirsen aş olur Pişirmessen kuş olur. (Yumurta) Ufacık bir top içini açtım bin top Yemeğe dayamadım Ağzıma attım hophop (Nar) Gökte dudur paslanmaz Suya düşer ıslanmaz (Güneş) Bulutlardan süzülür inci gibi dizilir çamur olur ezilir Bilin bakalım bu nedir? (Yağmur) Dumanı tüter isterse gider Balık değildir Denizde yüzer. (Gemi) Bize ışık verir Biraz sonra erir. (Mum) İki kapaklı Çok yapraklı İçinde bilgi saklı. (Kitap) Pamuk gibi tüyleri Havucu koparır dişleri Kulaklan duyar her sesi Hızla çıkar tepeyi. (Tavşan Ayalçlan kürekli Ne kadar da yürekli Suda gider bir gemi. (Ördek) Kocaman kanatlı Şimdi yerden kalktı. (Uçak) Gece olur yakanz Gündüz olur kapatınz. (lamba) Şekere benzer, tadı yok Gökte uçar, kanadı yok. (Kar) Sütü pek çok sever Mını mını der Sütünü bitirince Bıyıklarını temizler. (Kedi) Siyah beyaz benekli Yürüyen merdiven sanki. (zürafa) Dalda durur Elde durmaz. (Kuş) Daldan dala adarım Kuyroğumla sarkarım. (Maymun) Göz ile görülmez El ile tutulmaz Ondan uzak duranlar Sağlamdır hasta olmaz. (Mikrop) Benim iki pencerem var, Etrafı etten duvar; Her gün erkenden açarım. Gece olunca kaparım (Gözler) Bol emek verir Kendi yemez yedirir. (Arı) Karşıdan baktım hiç yok, Yanına vardım pek çok. (Karınca) Yarım kaşık, Duvara yapışık (Kulak) |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Moderator
![]() Üyelik tarihi: Apr 2017
Mesajlar: 2.583
Ruh Halim:
![]() ![]() |
![]()
Kanatları nakış nakış,
O gelince çekilir kış. (KELEBEK) Uçar durur vızz…vızz… Batırınca iğnesini, Canımız yanar cızz…cızz… (ARI) At üstünde püsküllü gelin. (MISIR) Güneş döner,o döner; Sonunda başı döner. (AYÇİÇEĞİ) Al al olur,allanırım. Küpe gibi sallanırım. Yaz gelince ballanırım. Sever beni tüm çocuklar. (KİRAZ) Evimizde baş köşede. Herkes onu seyrediyor. Bir misafir geldiğinde, Sohbete engel oluyor. (TELEVİZYON) İp üstünde yürüyor. Dengesini sağlıyor. Hiç korkmayın çocuklar! O,işini biliyor. (CAMBAZ) O olmasaydı eğer, Zamanı bölemezdik. Okula gitmek için, Servise binemezdik. (SAAT) Saçımız dağılınca, Alırız elimize. Tatlı tatlı gezdiririz, Saçlarımızın üstünde. (TARAK) Güneş varken o yoktur. O varken karanlık çoktur. (AY) Una maya katılır. Bir güzel hamur yapılır. Fırınlara atılır. Raflara dizilir satılır (EKMEK) Yazın çalışır,kışın yer. Miniciktir bedeni. Pişman eder, Kapısına giden bir böceği. (KARINCA) O sınıfa girince, Her zaman yüzü güler. Biz onu çok severiz. O da bizi çok sever. (ÖĞRETMEN) Sarı sarı,sapsarı. Çalışır birçok arı. Acaba nedir yaptıkları? (BAL) Zeytin,süt,peynir. Kahvaltıda yenir. Aralarında bulunmayan arkadaşlarına, Ne denir? (YUMURTA)Söylenen her cevap kabul edilir. ÜLKÜ DUYSAK Aldır abası, yeşildir cübbesi Kiraz Bir kuyum var, iki türlü suyum var Yumurta Gölgesiz dağlar aşar Ses Hak Taala hoş yaratmış Bir yeşil dal üstüne Kenarı zil varak Ortası altın varak Gül Açarsam dünya olur yakarsam kül olur Harita Uzaktan baktım hiç yok yakından baktım pek çok Karınca Eğri oturalım, doğru konuşalım. Deve Yeşil mantolu, kırmızı entarili, siyah düğmeli. Karpuz Yeter Çektiğim! Fotoğraf makinası Çocukların yuvası, Bilgi doludur arası. (Okul) Kitaplardan bilgiyi öğrenir, Sınıftaki çocuklara öğretir. ( Öğretmen) Bir kapaklı, Çok yapraklı, İçinde bilgi saklı (Kitap) Karnı şişik, Kafaya yapışık (Burun) Benim iki pencerem var, Etrafı etten duvar, Her gün erkenden açarım, Gece olunca kaparım. (gözler) Etten kantar, Altın tartar. (kulak) Yarım kaşık, Duvara yapışık.(kulak) Ben giderim o gider, İçimde tık tık eder. (kalp) Hiç durmadan çalışır, Durursa ortalık karışır. (Kalp) İki kapağı açarım, Lokmaları atarım, Çiğner çiğner yutarım. (Ağız) Tuğladan yapısı, Çamdandır kapısı (ev) Kat kat sefer tası, İçinde insan sesi. (Apartman) Minicik doğar, Anne sütüyle doyar.(Bebek) Çatıdan göğe bakar, Etrafa duman saçar. (Baca) Kirlenirsem sokakta, Yıkanırım orada, Mikroplardan hiç korkmam, Bırakırım burada, Suyla, sabun çok boldur, Burada olmak ne hoştur. (Banyo) Annem en çok zamanı, Hep burada geçirir, En lezzetli yemekleri, Bizim için pişirir, Haydi bilin bakalım, Burası neresidir? (Mutfak) Düşmanı kovdu, Cumhuriyeti kurdu. (Atatürk) Mavi göklerden indim, Al atlaslar giyindim, Küçük olsanız bile Sizlerde var umudum. (Bayrak) Erkekler gider, Geceleri nöbet bekler. (Asker) Depremde, yangında, Hemen koşar yardıma, İlaç, çadır, yemek verir, Muhtaçları sevindirir. (Kızılay) Deprem felaketinde, Kızılay’ca kurulur, Evsiz barksız insanlar, Sokakta kalmaktan kurtulur. (Çadır) Yeryüzünü sallarım, Evleri de yıkarım, Çok canları yakarım. (Deprem) Üfleyerek şişirilir, Patlatmak gerekir, Ucuna ip bağlarsan, Yanında gezdirilir. (Balon) Herkes stada dizilir, Özel giysiler giyilir, Cumhurbaşkanımıza, Geçerken selam verilir, Coşkuyla geçer bugün, Bir izleyin de görün. (Bayram töreni) Kitap okumak istersen, Oraya koşarsın sen, Raflardan seçtiğini, Bir incele istersen. (Kütüphane) Atam orda yatıyor, Meşaleler yanıyor, Asker onu bekliyor. (Anıt-Kabir) Renk renk paketlenir, Çocukları sevindirir. (Şeker) Bayram olur gelirler, Bizi mutlu ederler. (Misafir) Cici cici giyeriz, Şeker ikram ederiz, Elleri öperek, Para biriktiririz. (Bayram) Ben giderim o gider Yanımda dum dum eder. (Davul) Göz ile görülmez, El ile tutulmaz, Ondan uzak duranlar, Sağlamdır hasta olmaz. (Mikrop) Kola iğne yapılır, Mikropları kaçırır. (Aşı) ALINTI |
![]() |
![]() |
![]() |
Etiketler |
bir, bunu, içinde, ile, var |
|
|