Hamile Psikolojisi
Genç yaşta ve ilk defa anne olacak kadınlarda bebeğine yeterli olup olmayacağı endişesi gözlenir.
Anne adayları bebek sahibi olmanın getirdiği mutluluk yanında hamileliğin getirdiği hormonal değişimler ve kendisini bekleyen sorumluluk baskısı ile olumsuz duygular da geliştirebilmektedir. Bu dönemde çevresel faktörler de anne adayının psikolojik durumu üzerinde belirleyici olmaktadır.
Özellikle genç yaşta ve ilk defa anne olacak kadınlarda bebeğine yeterli olup olmayacağı endişesi gözlenir. Bu durumda anne adayının yakın çevresine büyük iş düşmektedir. Anne adayına moral verilmeli, yalnız olmadığı ve herşeyin yolunda gitmemesi için hiçbir sebep olmadığı anlatılmalıdır.
Hamile kadınlar aylar ilerledikçe alınan kilolar ve gitgide bozulan bedenleri sebebiyle de üzüntüye kapılabilirler. Eşleri tarafından beğenilmeme korkusu ve eski bedenlerine kavuşamayacakları kaygısı omuzlarına ek stres yükler. Ancak sağlıklı ve bilinçli bir hamilelik yaşayan anne adayları hem fazla kilo almaz hem de doğumdan sonra hızla eski bedenlerine geri döner. Sağlıklı hamilelik yaşamanın baş şartı da paniğe kapılmamak ve bilgili olmaktır. Doktorun önerdiği egzersizleri düzenli olarak uygulamak, iş ve sosyal yaşantıya devam edebilmek bu süreçte yaşanabilecek stres düzeyini azaltmada önemli bir etkendir.
Riskli hamileliklerde ise durumun kontrolü daha zordur.
Tüm bu anlattıklarımıza bağlı olarak karamsarlık, sinirlilik, depresyon ve anksiyeteye bu dönemde sıklıkla rastlanır. Bir çok evlilik bu süreçte büyük yaralar almaktadır. Bu nedenle baba adayı anlayışlı olmalı, anne adayı da gevşeme teknikleri ile sakinliğini korumaya çalışmalıdır. Bu dönemde kendine zaman ayırabilen, olumsuz düşüncelerini kontrol edebilen, doktorunun önerdiği şekilde düzenli egzersiz yapan, hamile olmanın keyfini çıkaran anne adayı stresten daha kolay bir şekilde uzaklaşabilmekte ve sorunların üstesinden gelebilmektedir.
Anne adayları bu dönemde psikolojik sorunları en aza indirmek için önce kendilerini şımartmalı, keyifli zaman geçirecek aktiviteler yaratmalı, endişelerini yakınları ile paylaşmalı, doktoru dışındaki kişilerden gelen olumsuz uyarı, batıl inanışlara kulak tıkamalı, açık havada yürüyüş yapmalı, yeterli uyku uyumalı, gevşeme ve telkinle kendini hep sakin ve huzurlu tutmaya dikkat etmelidir. Başka bir deyişle 9 ay boyunca kendi yöntemleri ile meditasyon yapmayı başarmalıdır.
Unutulmamalı ki tüm annelerde bebeklerini sağlıklı bir şeklide büyütecek annelik içgüdüsü vardır. Günümüz dünyasında her türlü bilgiye, çağdaş bakım araçlarına ve sağlık merkezlerine ulaşmanın kolaylığı buna eklenince endişe etmenin gereksizliği görülecektir.
|