PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Bilmeceler


Bukre
06-13-2017, 02:39 AM
Minareden attım ayıldı
Suya attım bayıldı
Pamuk

Abdest alır namaz kılmaz
Beş vakti bilmez ezan okur
Horoz

Saysan saysan çoğalır
Aşı bunu ağartır
Sayısını azaltır
Mikrop

Sarı ile başlarım
Beyaz ile işlerim
Yeşil ile bitirir
Toprağa şişlerim
Papatya

Karşıdan doğan nedir
Sarımsak soğan nedir
Canlıdan cansız doğar
Cansızdan doğan nedir?
Civciv

Bir kabağı oyarlar
İçine sesi koyarlar
Çok söyleme deli oğlan
Kulağını burarlar
Ud

En güzel kokan fil hangisidir?
Karanfil

Dam üstünde takır tukur
Sandım kızlar halı dokur
Dolu

Kat kat ama katmer değil
Kırmızı ama elma değil
Soğan

Sarığımı sara sara
Çıktım kara hisara
Sarmaşık

Cıvıl cıvıl kuşlar
Camiyi taşlar
Kendi kazanır
Ele bağışlar
Arı

Kardan beyaz
Şekerden tatlı
Kadınlar bilir tadını
Erkekler bilir adını
Sakız

Mini mini minare
Binbir çiçek bir lale
Nergis

Bilmece bildirmece
Resim çeker gündüz gece
Göz

Altı tahta
Üstü tahta
İçinde bir karafatma
Kaplumbağa

Ayaklı deve
Bunu bilmeyen eve
Leylek

Bir dedem var Hint’ten
Sakalı var etten
Hindi

Bir küçücük kumbara
Zahire çeker ambara
Kaşık

Horoz nerede öter?
Kendi çöplüğünde
Bıçaksız rendesiz
Bir ev yapar kimsesiz
Örümcek

Benim bir evim var
Sivridir ucu
Taşdır dışı
Boştur içi
Minare

Ateş olmayan yerde ne olmaz?
İtfaiye

Ağız içinde dil
Hadi bunu bil
Kaval

Küçücük al yastık
İçine un bastık
İğde

Dan ardından keçi geçer
Sayın bakın kaçı geçer
Karga

Billurdan bir havuz
İçinde bir klavuz
Ağzından sarı yavuz
Gaz lambası

Masal masal maliki
Oğlu kızı on iki
Topuğunda yozu var
İki ela gözü var
Keklik

Dağdan gelir takla makla
Aman abla beni sakla
Ceviz

Bukre
06-13-2017, 02:41 AM
Bulutlardan süzülür, /
İnci gibi dizilir, /
Çamur olur ezilir, /
Bilin bakalım bu nedir? (Yağmur)

Dam üstünde takur tukur, /
Sandım kızlar kilim dokur (Dolu)
Şekere benzer tadı yok, /
Havada uçar kanadı yok (Kar)


Elsiz ayaksız kapıyı açar. (Rüzgar)
Yürümekten hiç bıkmaz, /
Donunca kabına sığmaz (Su)

Yazın bizi ısıtır, kışın başka yerleri,
Gündüz kendini gösterir, gece saklar kendini,
Gökyüzünde farklı yerlerde bulunur.
Batarken yavaş yavaş yok olur. (GÜNEŞ)

Gök yüzünde bulunur,
Doğayı istir.(GÜNEŞ)

Her mevsim yağabilirim
Ama en çok ilkbaharda,
Islatmamam için seni
Şemsiyeni unutma. (Yağmur)

Gökten yağar tıp tıp
Yürürken yolda şıp,şıp (Yağmur)

Ben esince saçların uçuşur.
Balkonda çamaşırlar çabucak kurur.
"Vuu" sıkı tut şapkanı,
Hızla esince onu yakalamak güç olur. (RÜZGAR)

Kış gelince yağarım
Etrafı bembeyaz yaparım (Kar)

Yaz yağmurunun ardından
Beni görürsünüz gökyüzünde
İyice bakarsanız bana
Size gülümserim yedi rengimle (Gök kuşağı)

Attım atmaz, yere batmaz, yeminlidir, yaya gitmez.
GÜNEŞ


Attım beyaz yumağı, tuttum siyah yumağı.
GÜNDÜZ-GECE

Ayvalar sarardımı, gökyüzü karardımı, okullar açılırken, leylek Nil'e vardımı?
SONBAHAR-GÜZ

Bir çuval cevizim var, sayarım tükenmez.
YILDIZ

Biz biz idik biz idik, yüzbinlerce kız idik, gece oldu dizildik, gün olunca silindik.
YILDIZLAR

Dağdan gelir, taştan gelir, bir kükremiş arslan gelir.
SEL
Dağdan gelir, taştan gelir, bir yularsız aslan gelir.
SEL

Elsiz ayaksız kuyu kazar.
YAĞMUR

Finişli minişli, elimden uçtu, karşı dağdan su içti.
BULUT

Kapıyı açar, kapamadan kaçar.
RÜZGAR

Şu derenin öte yüzü, beri yüzü, Gümbürcünün küçük kızı, Yayık çalkar harıl gürül.
GÖK GÜRLEMESİ

Bukre
06-13-2017, 02:53 AM
Dal üstünde al yanaklı oğlan
ELMA
Daldan dala, kırmızı pala.
SİNCAP
Duruşu ömür,gözleri kömür Soğuk dondurur sıcak öldürür.
KARDAN ADAM

Fini fini fincan, içi dolu mercan.
NAR

Gece içindeyiz, Gündüz dışında, Pencereli, kapılı, Şirin bir yuva
EV

Geceleri fener, gündüzleri söner
YILDIZ

Sıcak evin direği
Tıp tıp eder yüreği
(BABA)

Dokuz ay zindanda yatar
Altı ayda zil çalar oynar
(BEBEK)

Özü tatlı,
Sözü tatlı,
Candan daha değerli
(ANNE)

Yattım yumuşak
Uyudum sıcak sıcak
(YATAK

Ham iken tatlı
Olmuşu acı
(BEBEK)

Ben giderim,
O gider
Güneşte beni izler
(GÖLGE)

Askerden küçük
Paşadan büyük
(ÇOCUK)

Gece içindeyiz
Gündüz dışında
Pencereli, kapılı
Şirin bir yuva
(EV)

Pazardan aldım
Bir tane
Eve geldim
Bin tane
(NAR)

Eve bitişik odada
Yemek pişer orada
(MUTFAK)

Uzun yoldan kuş gelir
Ne söylese hoş gelir
(MEKTUP)

Bir ağacı oymuşlar
İçine dünyayı koymuşlar
(TELEVİZYON)



Sesi var canı yok,
Konuşur ağzı yok
(RADYO)

İstanbul da pişer
Kokusu buraya düşer
(MEKTUP)


O her gün yeniden doğar
Dünyaya haber yayar
(GAZETE)

Kuyruğu var
Canlı değil
Konuşur
Ama insan değil
Camı var
Ama pencere değil
(TELEVİZYON)

Alt yanı sivri tepe içindedir (Çene)

Üst yanı çakıldak (Diş)

Daha üstü muşulak (Burun)

Daha üstü ışıldak (Göz)

Üstü kara kolan (Kaş)

Daha üstü bir alan (Alın)

İner reyhan gibi
Oturur sultan gibi
Dürülür hasır gibi
Satılır esir gibi (Kar)




Allah yapar yapısını,
Bıçak açar kapısını.
karpuz
Mavi tarla üstünde,
Beyaz güvercin yürür.
(yelkenli)

Ocak başında kuyu,
Kuyunun içinde suyu;
Suyun içinde yılan,
Yılanın ağzında mercan.
(lamba)

Bir çuval cevizim var,
Sayarım tükenmez.
yıldız El eker dil biçer.
(yazı)

Arşın ayaklı,
Burma bıyıklı.
(tavşan)

Bir küçücük kutudur,
Bütün dünya yurdudur.
(radyo)

Fini fini fincan,
İçi dolu mercan.
(nar)

Küçücük fıçıcık,
içi dolu turşucuk.
(limon)

Daldan dala,
Kırmızı pala.
(sincap)

Yarım kaşık,
Duvara yapışık.
(kulak)

On ay yatar,
İki ay kalkar;
Feneri yakar,
Etrafa bakar.
(Ateş Böceği)

Dağda tak tak,
Suda cıp cıp.
Arşın ayaklı,
Burma bıyıklı.
(balta,balık,leylek)

Dağdan gelir, taştan gelir,
Bir kükremiş arslan gelir.
(sel)

Sıra sıra odalar,
Birbirini kovalar.
(tren)


Sarı sarı içinde,
Sarı zarfın içinde,
On iki birlik kardeş,
Birbirinin içinde.
(portakal)

Az gitti, uz gitti,
Dere tepe düz gitti,
Altı ay bir güz gitti;
Uyanınca hep bitti.
(rüya)


Bir yorganım var, her yeri kaplar. Yalnız çayı kaplamaz.(Kar)


Yaprak kadar hafif, dağ kadar büyük.(Bulut)


Oynar oynar gücü yok, sürekli dayak yer suçu yok.(Top)


Elden ele ulaşır, dünyayı dolaşır.(Para)


Kulağını büktükçe ağzı sulanır.(Çeşme)


Altı et, üstü kemik.(El)


Küçük başlar dağlarda inler, kendisi yapar ele bağışlar.(Arı)


Gündüz görmez gece görür, gece dolaşır gündüz uyur.(Yarasa)



O odanın içinde, oda onun içinde.(Ayna)



Mini mini kuşlar camları taşlar. (Dolu)

Çocukların yuvası,

Bilgi doludur arası. (Okul)


Kitaplardan bilgiyi öğrenir,

Sınıftaki çocuklara öğretir. ( Öğretmen)


Bir kapaklı,

Çok yapraklı,

İçinde bilgi saklı (Kitap)


Karnı şişik,

Kafaya yapışık (Burun)


Benim iki pencerem var,

Etrafı etten duvar,

Hergün erkenden açarım,

Gece olunca kaparım. (gözler)


Etten kantar,

Altın tartar. (kulak)


Yarım kaşık,

Duvara yapışık.(kulak)


Ben giderim o gider,

İçimde tık tık eder. (kalp)


Hiç durmadan çalışır,

Durursa ortalık karışır. (Kalp)


İki kapağı açarım,

Lokmaları atarım,

Çiğner çiğner yutarım. (Ağız)


Altı mermer, üstü mermer,

İçinde bülbül öter. (ağız)


Tuğladan yapısı,

Çamdandır kapısı (ev)


Kat kat sefer tası,

İçinde insan sesi. (Apartman)


Minicik doğar,

Anne sütüyle doyar.(Bebek)

BİLMECELER
Çocukların yuvası,
Bilgi doludur arası. (Okul)

Kitaplardan bilgiyi öğrenir,
Sınıftaki çocuklara öğretir. ( Öğretmen)

Bir kapaklı,
Çok yapraklı,
İçinde bilgi saklı (Kitap)

Karnı şişik,
Kafaya yapışık (Burun)

Benim iki pencerem var,
Etrafı etten duvar,
Hergün erkenden açarım,
Gece olunca kaparım. (gözler)

Etten kantar,
Altın tartar. (kulak)

Yarım kaşık,
Duvara yapışık.(kulak)

Ben giderim o gider,
İçimde tık tık eder. (kalp)

Hiç durmadan çalışır,
Durursa ortalık karışır. (Kalp)

İki kapağı açarım,
Lokmaları atarım,
Çiğner çiğner yutarım. (Ağız)

Altı mermer, üstü mermer,
İçinde bülbül öter. (ağız)

Tuğladan yapısı,
Çamdandır kapısı (ev)

Kat kat sefer tası,
İçinde insan sesi. (Apartman)



Minicik doğar,
Anne sütüyle doyar.(Bebek)

Çatıdan göğe bakar,
Etrafa duman saçar. (Baca)
Kirlenirsem sokakta,
Yıkanırım orada,
Mikroplardan hiç korkmam,
Bırakırım burada,
Suyla, sabun çok boldur,
Burada olmak ne hoştur. (Banyo)

Annem en çok zamanı,
Hep burada geçirir,
En lezzetli yemekleri,
Bizim için pişirir,
Haydi bilin bakalım,
Burası neresidir? (Mutfak)

Düşmanı kovdu,
Cumhuriyeti kurdu. (Atatürk)

Mavi göklerden indim,
Al atlaslar giyindim,
Küçük olsanız bile
Sizlerde var umudum. (Bayrak)

Erkekler gider,
Geceleri nöbet bekler. (Asker)

Depremde, yangında,
Hemen koşar yardıma,
İlaç, çadır, yemek verir,
Muhtaçları sevindirir. (Kızılay)

Deprem felaketinde,
Kızılay’ca kurulur,
Evsiz barksız insanlar,
Sokakta kalmaktan kurtulur. (Çadır)

Yeryüzünü sallarım,
Evleri de yıkarım,
Çok canları yakarım. (Deprem)

Üfleyerek şişirilir,
Patlatmak gerekir,
Ucuna ip bağlarsan,
Yanında gezdirilir. (Balon)

Herkes stada dizilir,
Özel giysiler giyilir,
Cumhurbaşkanımıza,
Geçerken selam verilir,
Coşkuyla geçer bugün,
Bir izleyin de görün. (Bayram töreni)
Kitap okumak istersen,
Oraya koşarsın sen,
Raflardan seçtiğini,
Bir incele istersen. (Kütüphane)

Atam orda yatıyor,
Meşaleler yanıyor,
Asker onu bekliyor. (Anıt-Kabir)

Renk renk paketlenir,
Çocukları sevindirir. (Şeker)

Bayram olur gelirler,
Bizi mutlu ederler. (Misafir)

Cici cici giyeriz,
Şeker ikram ederiz,
Elleri öperek,
Para biriktiririz. (Bayram)

Ben giderim o gider
Yanımda dum dum eder. (Davul)

Göz ile görülmez,
El ile tutulmaz,
Ondan uzak duranlar,
Sağlamdır hasta olmaz. (Mikrop)

Kola iğne yapılır,
Mikropları kaçırır. (Aşı)

Doktor yazar reçeteye,
İstersen git eczaneye,
İyileşmek istiyorsan,
Kullan onu sen özenle. (İlaç)

Güneş girmeyen eve,
O girer seve seve. (Doktor)

Suyu terli içersen,
İşte ondan olursun sen. (Hasta)

Kağıt üzerinde dans eder,
Silgi, hatalarını siler (kalem)

Kitabı, defteri koyarım,
Her gün okula taşınırım. (Çanta)

Pişirirsen aş olur,
Pişirmezsen kuş olur. (yumurta)
Kırıldığı zaman işe yarar. (yumurta)

Bilmece bildirmece,
Dil üstünde kaydırmaca. (dondurma)

Yemyeşil yaprakları var,
Yiyenleri güçlü yapar. (ıspanak)

Sarıdır zerdali değil,
Suludur şeftali değil (portakal)

Üstü yeşil düğmeli,
Dilim dilim dilmeli. (portakal)

Bilmece bildirmece,
El üstünde kaydırmaca. (sabun)

Dört köşedir, beş değil,
Başı sudan hoş değil. (sabun)

İnek verir bizlere,
Afiyet olsun sizlere. (Süt)

Koşu, jimnastik, basketbol,
Bunları yaparak,
Her zaman sağlıklı ol. (spor)

Sulu sulu pişirilir,
Sıcak sıcak içilir. (Çorba)

Çarşıdan alınmaz,
Mendile konulmaz,
Ondan tatlı,
Hiçbir şey olmaz (Uyku)

Şırıngayla vurulur,
Hastalıklardan korur. (Aşı)

Baldan tatlı, baltadan ağır,
Elde tutulmaz, çarşıda satılmaz,
Mendile konulmaz, tadına doyulmaz. (Uyku)

Biz biz biz idik,
Otuz iki kız idik,
Ezildik, büzüldük,
İki duvara dizildik. (Dişler)




Var varadan var getir,
Karlı dağdan kar getir,
Sağılmamış çiçekten
Çalkalanmış yağ getir. (bal)

Küp içinde beyaz uşak (peynir)

Hem ısıtır, hem yakarım,
Tüm canlılara bakarım. (güneş)

Yazın sönmez,
Kışın görülmez. (Güneş)

Her akşam yatar,
Her sabah kalkar,
Hiç uyumayan nedir? (güneş)

Bıldırcın budunu kaşır,
Bulduğunu bana taşır. (Kaşık)

Fırında pişer,
Mideye düşer. (ekmek)

Tıkır tıkır sayılır,
Deste deste yapılır,
Bankalarda saklanır,
Her şey onunla alınır. (Para)

Ağaç üstünde,
Kilitli sandık. (Ceviz)

Biriktirir, parayı içinde,
Lazım olur, gerektiğinde. (Kumbara)

Paraları veririz,
Yolda rahat gezeriz,
Eğer lazım olursa,
Gider oradan çekeriz. (Banka)

Düğmesine basılır,
Her tarafı aydınlatır,
İş bitince kapatmazsan,
Faturanı çok kabartır. (Elektrik)

Musluklardan akar,
Her yere temizlik katar.
Açık unutursan
Evini basar. (su)


Benim bir ağacım var,
Her gün bir yaprak döker. (Takvim)

İki arkadaş,
Birbirini kovalar. (Gece-Gündüz)

Bir salkım üzümüm var,
Yarısı beyaz, yarısı kara. (gece – gündüz)

O gelince coşarız,
Hediyeler sunarız,
Bol bol eğlenip,
Bir gün tatil yaparız. (Yeni yıl)

Herkes yatar, uyur,
O, uyanık oturur. (Saat)

Gökte gördüm bir köprü,
Rengi var yedi türlü. (Gökkuşağı)

Mavi bir çarşafım var,
Bütün dünyayı kaplar. (gökyüzü)

Çocuklar okula başladı,
Yapraklar da sarardı,
Göçmen kuşlar,
Sıcak ülkelere ulaştı. (Sonbahar)

Her şey taze canlıdır,
Güneş daha sıcaktır,
Hayvanlar yavrulamıştır,
Baharın ilk adıdır. (İlkbahar)

Güneş etrafı yakar,
Çocuklar şapka takar,
İnsanlar terleyince,
Kendini denize atar. (Yaz)

Benim ak saçlı ninem var,
Gece – gündüz yufka açar. (Deniz)

Dalgası köpük yapar,
İçinde balık yaşar. (deniz)

Kartopunu yuvarladım,
Kocaman gövde yaptım,
Burnuna havuç, gözüne kömür taktım. (Kardan adam)



Ben giderim, o gider,
Üstümde gölge eder. (Şemsiye)

Kışın yanar,
Yazın söner. (Soba)

Ağzı var odun yutuyor,
Bacası duman tütüyor,
Yazın pek aranmaz ama,
Kışın cana can katar. (Soba)

Aşağı çevirince dolar,
Yukarı çevirince boşalır. (Şapka)

Ne canı var ne kanı,
Beş tanedir parmağı. (Eldiven)

Gözlerime takarım,
Etrafıma bakarım. (Gözlük)

Bulutlardan süzülür,
İnci gibi dizilir,
Çamur olur ezilir,
Bilin bakalım bu nedir. (Yağmur)

Kırmızı giysileri,
Beyaz sakalları var,
Hediyeleri vererek,
Yeni yılları kutlar. (Noel baba)

Diken diken olurum,
Yaz-kış yeşil kalırım,
Çevre güzelliğine,
Çok katkılar sağlarım. (Çam ağacı)

Akşam olur eğlence başlar,
Gece yarısı olunca herkes birbirini kutlar. (Yeni yıl)

Akşam olur eğlence başlar,
Gece yarısı herkes birbirini kutlar. (Yeni yıl)

Şekere benzer tadı yok,
Gökte uçar kanadı yok. (Kar)

Bir çarşafım var,
Her yeri örtemez. (Kar)

Elsiz ayaksız,
Kapıyı açar. (Rüzgar)

Çarşıdan aldım kapkara,
Eve getirdim kıpkırmızı (kömür)

Tatil olur verilir,
Çalışkanlar sevinir. (Karne)

İçine giysi koyarız,
Sonra tatile çıkarız. (Bavul)

Dört ayağı var, yürüyemez. (masa)

Bir ağacı oymuşlar,
İçine dünyayı koymuşlar. (radyo – televizyon)

Alınca elimize,
“Alo” deriz ilk önce. (Telefon)

Sabah erkenden çıkarlar,
Haberleri yayarlar,
Onu alır okursun,
Sen haberdar olursun. (Gazete)

Ne ağzı var ne dili,
Konuşur insan gibi. (Mektup)

Uzun uzun yollardan,
Bir acayip kuş gelir.
Ne güzel dili var,
Ne söylerse hoş gelir. (Mektup)

Mektubu yazarım,
Onun içine koyarım.
Yalayıp kapatırım,
Üstüne pul yapıştırırım. (Zarf)

Yürüyerek dolaşır,
Her eve mektup taşır. (Postacı)

Dumanı tüter,
Paraların boşa gider.
Onu içersen eğer,
Ciğerini zedeler. (Sigara)

Şişeyle girer eve,
Sarhoş eder birdenbire (İçki)

Ne yaptığını bilemez,
Güzel araba süremez,
Öyle garip yürürler,
Evine bile giremez. (Sarhoş)
Mis gibi bakar,
Etrafa güzellik saçar. (Çiçek)

Beyaz beyaz olurlar,
Gökyüzünde dururlar. (Bulut)

Uçar dağ gezer,
Uçar bağ gezer,
Uçar iliksiz,
Uçar kemiksiz. (Kelebek)

Uzun kulaklı,
Kısa kuyruklu. (Tavşan)

Arşın ayaklı,
Burnu bıyıklı. (Tavşan)

Bahçede kırda dolaşır,
Evini sırtında taşır. (Kaplumbağa)

Burnum turuncu,
Kuyruğum yeşil. (Havuç)

Yer altında,
Turuncu minare. (Havuç)

Dumanı tüter,
İsterse gider,
Balık değildir,
Denizde yüzer. (Gemi)

Ayakları su içer,
Üstünden gelen geçer. (Köprü)

Karada bayılır,
Suda ayılır. (Balık)

Yolun kenarında durdum,
Önceleri çok korktum.
Üzerine çıkınca,
Trafikten kurtuldum. (Üst geçit)

Sıra sıra odalar,
Birbirini kovalar. (Tren)

Havalarda dolaştırır,
Yolcuları hızla ulaştırır. (Uçak)

Altında dört teker,
Üstünde yük çeker. (Araba)
Yokuş yukarı çıkar,
Yokuş aşağı iner,
Hareket etmez. (Yol)

Havada gider,
Askerler biner,
Uçak gibidir,
Pervanesi döner. (Helikopter)

Dört arkadaş,
Birbirini kovalar,
Fakat yakalayamaz. (Tekerlek)

İnsan içine biner,
Suyun altından gider,
Biraz balığa benzer. (Denizaltı)

Canlı gider,
Cansız kovalar. (At arabası)

İki tekerleği var,
İnsanı biraz yorar.
Sakın araba sanmayın,
Bambaşka bir adı var. (Bisiklet)

Mavi tarla üstünde,
Beyaz güvercin yürür. (Yelkenli)

Testereyle keser,
Çivileri çeker,
Tahtayı masa yapar. (Marangoz)

Kumaşları seçerler,
Makas ile biçerler,
Ölçüyü iyi alıp,
Sonra giysi dikerler. (Terzi)

Gece olunca çalışır,
Hırsızlar ondan kaçışır. (Bekçi)

Başında beresi var,
Ağzında piposu var,
Renkleri karıştırır,
Harikalar yaratır. (Ressam)

Başında büyük şapkası,
Elindedir kepçesi,
Lezzetli yemeklerin,
O dur ilk deneyicisi. (Aşçı)

Saçları keser,
Sakalları traş eder. (Berber)

Kola batırılır,
Onunla aşı yapılır. (İğne)

Boynumuza takılır,
Düğmesine basılır,
Poz verdiğimiz anlar,
Kartonlara basılır. (Fotoğraf makinesi)

Fotoğraf makinesi elinde,
Konuşur başka dilde,
Ona iyi davranırsan,
Anlatır ülkesinde. (Turist)

Kat kat çiçek,
Yemeği yenecek. (Karnabahar)

Bir kızım var,
Kat kat çeyizi var. (Lahana)

Bahçede bohçam kaldı. (Lahana)

Kat kat katmer değil,
Yenir ama meyve değil. (Soğan)

Bir bacağım var,
Bir de şapkam. (Mantar)

Yer altında civcivli tavuk. (Patates)

Yol üstünde
kırmızı bahçe. (Domates)

Yer altında sakallı dede. (Pırasa)

Alçacık boyu var,
Mor kadifeden donu var. (Patlıcan)

Salkımda tane tane,
Tadı da pek şahane. (Üzüm)

Dal üstünde al yanaklı oğlan. (Elma)

Karşıdan baktım al,
Ağzıma aldım bal. (Kiraz)



Benim bir kızım var,
Entarisi kırmızı,
Mantosu yeşil,
Düğmeleri kara. (Karpuz)

Arabadan atladı,
Pantolonu patladı. (Karpuz)

Altı deri,
Üstü deri,
İçinde bir avuç darı. (İncir)

Alçacık dallı,
Yemesi ballı. (Çilek)

Sarı sarı sarkar,
Düşerim diye korkar. (Armut)

Küçücük fıçıcık,
İçi dolu turşucuk. (Limon)

Sarı tavuk dalda yatar,
Dal kırılır yerde yatar. (Ayva)

Bir yanı beyaz,
Bir yanı al,
Tadı bal. (Şeftali)

Çarşıdan aldım bir tane,
Eve geldim bin tane. (Nar)

Yazın giyinir,
Kışın soyunur. (Ağaç)

Kayalardan ezilir,
Yeryüzüne dökülür,
Yetiştirmek için bitkiler,
Oraya dikilir. (Toprak)

Ağacın parçasıdır,
Rüzgar ile sallanır,
Rengi yeşildir ama,
Sonbaharda sararır. (Yaprak)

Hayvanların yuvası,
Ağaç doludur orası. (Orman)

O doğurur, büyütür,
Elimden tutup yürütür. (Anne)

Minicik ufacıktır,
Ingaaa…. Diye bağırır.

Annelerin göğsündedir,
Bebeklere içirilir. (Anne sütü)

Sarı kırmızı yeşil yanar,
Dikkat etmeyeni uyar! (Trafik lambası)

Caddede görev yapar,
Hızlı gidenlere ceza yazar. (Trafik polisi)

Yolun altından gider,
Yayalar rahat eder. (Alt geçit)

Yarışlara katılır,
Her güçlüğe katlanır.
Eğer rekor kırarsa,
Madalyalar kazanır. (Sporcu)

Ellerde sallanır,
Camlarda asılır,
Okulun bahçesinde,
Direkte dalgalanır. (Bayrak)

Yer altında yağlı kemer. (Yılan)

Karşıdan baktım hiç yok,
Yanına vardım pek çok. (Karınca)

Yer altında göç var. (Karınca)

Yer altında yuvası var,
Fırça gibi dikeni var. (Kirpi)

Toprağın altında yaşar,
Bahçede delik açar. (Köstebek)

Ayakları kürekli,
Ne kadar da yürekli,
Suda bir gemi. (Ördek)



Kocamandır, denizde yaşar.
Tepesinden sular taşar. (Balina)

Benim iki kolum var,
Onun sekiz kolu var,
Denizlerde yaşar. (Ahtapot)

Dalda durur elde durmaz. ( Kuş)

İki çubuk bir makas
Hakkabaz mı hakkabaz. (Leylek)

Bir kuşum var havai,
Yüksek yapar yuvayı.
Başka kuşlar kuramaz,
Onun gibi yuvayı .(Leylek)

Pençesi aslan,
Gözleri volkan gibi.
Tüyleri pek yumuşak,
Onu gören fareler
Saklanır köşe bucak. (Kedi)

Horul horul uyur
Mırıl mırıl konuşur. (Kedi)

Yük üstünde, yünlü yumak.(Kedi)

Kulübesinden bakar
Hırsıza korku salar. (Köpek)

Elemeden yoğurur,
Gün aşırı doğurur.(Tavuk)

Kümeslerin efesi,
Her sabah çınlar sesi.
Sanırsın ezan okur,
Uyandırır herkesi. (Horoz)

Üstü çayır biçilir,
Altı çeşme içilir.(Koyun)








İki dik dik
İki bak bak
Bir sallangaç
Dört tak tak. (Eşek)


Dağdan gelir dak gibi
Kolları budak gibi
Eğilir bir su içer
Bağırır oğlak gibi.(Geyik

Ormanların kralı,
Biraz uzak durmalı.(Aslan)

Yeşildir yaprak gibi,
Dişlidir tarak gibi.
Gizli gizli yanaşır,
Yakalar avcı gibi .(Timsah)

Uzun boyunlu, uzun bacaklı
Desenli ,giysili
Küçücük kulaklı. (Zürafa)

Daldan dala atlarım,
Kuyruğumdan sarkarım .(Maymun)

Daldan dala ,
Kırmızı pala .(Sincap)

Bol emek verir,
Kendi yemez yedirir. (Arı)

Eğri çınar,
Yerden alır gökte yer. (Deve)

Tavan üstünde takur tukur
Zannedersin halı dokur .(Fare)

Kuyruklu kumbara
Ekin taşır ambara. (Fare)





Karşıdan baktım bir taş
Yanına vardım,dört ayak,bir baş. (Kaplumbağa)

Dağdan gelir arık arık
Ayağın da demir çarık. (At)

Ben giderim o gider
Arkamdan tin tin eder. (Gölge)

Bize ışık verir,
Biraz sonra erir .(Mum)

Dışı var içi yok
Dayak yer suçu yok.(Top)

Arka arkaya ikizler
Bir diğerini izler. (Otomobil tekeri)

Gece boşum
Gündüz doluyum. (Ayakkabı)

Bağlarım yürür,
Çözerim durur .(Ayakkabı)

Gülersin güler
Ağlarsın ağlar
Hanımların çantasında gezer.(Ayna)

O,odanın içinde
Oda onun içinde. (Ayna)

Bir gözüm var
Birde bacağım .(İğne)

Benim bir kuyum var,
İki türlü suyu var .(Yumurta)

Hanım içerde
Saçı dışarıda .(Mısır)

Bir kızım var,
Gelen öper giden öper. (Bardak)

Dışı kazan karası,
İçi peynir mayası .(Kestane)





Çıtır çıtır yenir,
Adına eğlence denir. (Çekirdek)

Eli sırtında
Ayağı karnında
İzi yıldız
Gözleri boynuz.(Salyangoz)

Yanar söner,
Parlar ısıtmaz.(Ay)

Kalaylı bir tencere
Gökte açık pencere. (Ay)

Biz biz bizidik
Yüzbin tane kız idik
Gece oldu dizildik
Sabah oldu silindik. (Yıldızlar)

Ay varken açarlar
Gün varken kaçarlar.(Yıldızlar)

Deniz üstünde, yufka açar. (Dalga)

Dam üstünde takur tukur
Sandım kızlar kilim dokur. (Dolu)

Elde yapılır
Kulağa asılır. (Küpe)

Ben giderim
O kalır. (Ayak izi)

Akşam baktım pek çok
Sabah baktım hiç yok .(Yıldızlar)

Ne ekmek yer,
Ne su içer.
Akşam olur ağlar gider,
Sabah gelir güle güle .(Güneş)

Bukre
06-13-2017, 02:55 AM
OKUL ÖNCESİ BİLMECE ÖRNEKLERİ


çıt çıt çalışır Kurulunca bağrışır. (Çalar saat)

Fırında pişer Mideye düşer (Ekmek)

Yedim yeşil küçük bir küHih Ağzım yandı ah. ah ah. (Biber)

Ay var ıken çıkarlar Güneş var iken kaçarlar (Yıldızlar)

Gökten yağar kar değil Ses çıkarır taş değil Yuvarlaktır top değil Bilin bakalım bu nedir? (Dolu)


Pişirirsen aş olur Pişirmessen kuş olur. (Yumurta)

Ufacık bir top
içini açtım bin top Yemeğe dayamadım Ağzıma attım hophop (Nar)

Gökte dudur paslanmaz Suya düşer ıslanmaz (Güneş)

Bulutlardan süzülür inci gibi dizilir çamur olur ezilir
Bilin bakalım bu nedir? (Yağmur)

Dumanı tüter isterse gider Balık değildir Denizde yüzer. (Gemi)

Bize ışık verir Biraz sonra erir. (Mum)

İki kapaklı
Çok yapraklı İçinde bilgi saklı. (Kitap)

Pamuk gibi tüyleri Havucu koparır dişleri Kulaklan duyar her sesi Hızla çıkar tepeyi. (Tavşan


Ayalçlan kürekli Ne kadar da yürekli Suda gider bir gemi. (Ördek)


Kocaman kanatlı
Şimdi yerden kalktı. (Uçak)



Gece olur yakanz Gündüz olur kapatınz. (lamba)

Şekere benzer, tadı yok Gökte uçar, kanadı yok. (Kar)


Sütü pek çok sever Mını mını der Sütünü bitirince Bıyıklarını temizler. (Kedi)

Siyah beyaz benekli Yürüyen merdiven sanki. (zürafa)

Dalda durur Elde durmaz. (Kuş)



Daldan dala adarım Kuyroğumla sarkarım. (Maymun)

Göz ile görülmez
El ile tutulmaz
Ondan uzak duranlar Sağlamdır hasta olmaz. (Mikrop)

Benim iki pencerem var, Etrafı etten duvar;
Her gün erkenden açarım. Gece olunca kaparım (Gözler)

Bol emek verir Kendi yemez yedirir. (Arı)

Karşıdan baktım hiç yok, Yanına vardım pek çok. (Karınca)

Yarım kaşık, Duvara yapışık (Kulak)

Bukre
06-13-2017, 03:03 AM
Kanatları nakış nakış,
O gelince çekilir kış.

(KELEBEK)

Uçar durur vızz…vızz…
Batırınca iğnesini,
Canımız yanar cızz…cızz…

(ARI)

At üstünde püsküllü gelin.

(MISIR)

Güneş döner,o döner;
Sonunda başı döner.

(AYÇİÇEĞİ)

Al al olur,allanırım.
Küpe gibi sallanırım.
Yaz gelince ballanırım.
Sever beni tüm çocuklar.

(KİRAZ)

Evimizde baş köşede.
Herkes onu seyrediyor.
Bir misafir geldiğinde,
Sohbete engel oluyor.

(TELEVİZYON)

İp üstünde yürüyor.
Dengesini sağlıyor.
Hiç korkmayın çocuklar!
O,işini biliyor.

(CAMBAZ)

O olmasaydı eğer,
Zamanı bölemezdik.
Okula gitmek için,
Servise binemezdik.

(SAAT)


Saçımız dağılınca,
Alırız elimize.
Tatlı tatlı gezdiririz,
Saçlarımızın üstünde.
(TARAK)

Güneş varken o yoktur.
O varken karanlık çoktur.
(AY)

Una maya katılır.
Bir güzel hamur yapılır.
Fırınlara atılır.
Raflara dizilir satılır
(EKMEK)

Yazın çalışır,kışın yer.
Miniciktir bedeni.
Pişman eder,
Kapısına giden bir böceği.
(KARINCA)

O sınıfa girince,
Her zaman yüzü güler.
Biz onu çok severiz.
O da bizi çok sever.
(ÖĞRETMEN)

Sarı sarı,sapsarı.
Çalışır birçok arı.
Acaba nedir yaptıkları?
(BAL)

Zeytin,süt,peynir.
Kahvaltıda yenir.
Aralarında bulunmayan arkadaşlarına,
Ne denir?
(YUMURTA)Söylenen her cevap kabul edilir.

ÜLKÜ DUYSAK


Aldır abası, yeşildir cübbesi
Kiraz

Bir kuyum var, iki türlü suyum var
Yumurta

Gölgesiz dağlar aşar
Ses

Hak Taala hoş yaratmış Bir yeşil dal üstüne Kenarı zil varak Ortası altın varak
Gül

Açarsam dünya olur yakarsam kül olur
Harita

Uzaktan baktım hiç yok yakından baktım pek çok
Karınca

Eğri oturalım, doğru konuşalım.
Deve

Yeşil mantolu, kırmızı entarili, siyah düğmeli.
Karpuz

Yeter Çektiğim!
Fotoğraf makinası

Çocukların yuvası,
Bilgi doludur arası. (Okul)

Kitaplardan bilgiyi öğrenir,
Sınıftaki çocuklara öğretir. ( Öğretmen)

Bir kapaklı,
Çok yapraklı,
İçinde bilgi saklı (Kitap)

Karnı şişik,
Kafaya yapışık (Burun)

Benim iki pencerem var,
Etrafı etten duvar,
Her gün erkenden açarım,
Gece olunca kaparım. (gözler)

Etten kantar,
Altın tartar. (kulak)

Yarım kaşık,
Duvara yapışık.(kulak)

Ben giderim o gider,
İçimde tık tık eder. (kalp)

Hiç durmadan çalışır,
Durursa ortalık karışır. (Kalp)

İki kapağı açarım,
Lokmaları atarım,
Çiğner çiğner yutarım. (Ağız)


Tuğladan yapısı,
Çamdandır kapısı (ev)

Kat kat sefer tası,
İçinde insan sesi. (Apartman)



Minicik doğar,
Anne sütüyle doyar.(Bebek)

Çatıdan göğe bakar,
Etrafa duman saçar. (Baca)

Kirlenirsem sokakta,
Yıkanırım orada,
Mikroplardan hiç korkmam,
Bırakırım burada,
Suyla, sabun çok boldur,
Burada olmak ne hoştur. (Banyo)

Annem en çok zamanı,
Hep burada geçirir,
En lezzetli yemekleri,
Bizim için pişirir,
Haydi bilin bakalım,
Burası neresidir? (Mutfak)

Düşmanı kovdu,
Cumhuriyeti kurdu. (Atatürk)

Mavi göklerden indim,
Al atlaslar giyindim,
Küçük olsanız bile
Sizlerde var umudum. (Bayrak)

Erkekler gider,
Geceleri nöbet bekler. (Asker)

Depremde, yangında,
Hemen koşar yardıma,
İlaç, çadır, yemek verir,
Muhtaçları sevindirir. (Kızılay)

Deprem felaketinde,
Kızılay’ca kurulur,
Evsiz barksız insanlar,
Sokakta kalmaktan kurtulur. (Çadır)

Yeryüzünü sallarım,
Evleri de yıkarım,
Çok canları yakarım. (Deprem)

Üfleyerek şişirilir,
Patlatmak gerekir,
Ucuna ip bağlarsan,
Yanında gezdirilir. (Balon)

Herkes stada dizilir,
Özel giysiler giyilir,
Cumhurbaşkanımıza,
Geçerken selam verilir,
Coşkuyla geçer bugün,
Bir izleyin de görün. (Bayram töreni)

Kitap okumak istersen,
Oraya koşarsın sen,
Raflardan seçtiğini,
Bir incele istersen. (Kütüphane)

Atam orda yatıyor,
Meşaleler yanıyor,
Asker onu bekliyor. (Anıt-Kabir)

Renk renk paketlenir,
Çocukları sevindirir. (Şeker)

Bayram olur gelirler,
Bizi mutlu ederler. (Misafir)

Cici cici giyeriz,
Şeker ikram ederiz,
Elleri öperek,
Para biriktiririz. (Bayram)

Ben giderim o gider
Yanımda dum dum eder. (Davul)

Göz ile görülmez,
El ile tutulmaz,
Ondan uzak duranlar,
Sağlamdır hasta olmaz. (Mikrop)

Kola iğne yapılır,
Mikropları kaçırır. (Aşı)


ALINTI