Sindy
05-16-2017, 02:22 AM
Acep Sizler Hangi İlden Gelirsiz
Acep sizler hangi ilden gelirsiz
Bir haber sorayım durun turnalar
Sılada yarimden neler bilirsiz
Bana bir teselli verin turnalar
Gönüller perişan teller eğri
Dayanmaz cevrine aşıkın bağrı
Yolunuz uğrarsa o yare doğru
Üstüne kanadı gerin tumalar
Eski sözlerinde yarim durursa
Gözlerimin yaşı bir gün kurursa
Yolunuz o yana doğru varırsa
Ayrılık nicedir sorun turnalar
Ruhsat'ı sorarsa yanıyor bağrı
Gamınla bulandı gönülde ağrı
Haydi varın gidin o yere doğru
Önüne derdimi serin turnalar
--------------------------------
Bela Babından Nasibim
Bela babından nasibim(i)
Bal eyledim sabreyledim
Otuz yıl el kapısında
Kul eyledin sabreyledim
Zehir mihnet için saldın
Çekeceğim iyi bildin
Peder maderimi aldın
Lal eyledin sabreyledim
Tufanlar esti başımda
Halavet yoktur aşımda
Şu yirmi sekiz yaşımda
Dul eyledin sabreyledim
Aşkın zincirin kırdın
Yusuf gibi dara soktun
Kerem gibi nara yaktın
Kül eyledin sabreyledim
Ne devlet verdin ne de mal
Ne ziynet verdin ne de al
Tekrar gösterdin bir cemal
Del'eyledin sabreyledim
Sevda verdin mecaz deyu
Mecazıden gel vaz deyu
Didem yaşı Hicaz deyu
Sel eyledin sabreyledim
Uzak eyledin dostumu
Ateşe yaktın üstümü
Bilmeden soydun postumu
Şal eyledin sabreyledim
Tanıtmadın da haddimi
Pul ettin altın adımı
Büküp de elif kaddimi
Dal eyledin sabreyledim
Say edip belimi büktün
Gözümün güherin döktün
Nice bin haddeden çektin
Tel eyledin sabreyledim
Kendimi sanırdım dostun
Taaccüp ki bana küstün
Nastan itibarım kestin
Çul eyledin sabreyledim
Ruhsat seni sever candan
Ne candan derun-u dilden
Bari ayırma imandan
Yol eyledin sabreyledim
------------------------
Bir Gün Başın Son Yastığa
Bir gün başın son yastığa
Koyacaklar unutma ha
İki komşu gelir bir bir
Soyacaklar unutma ha
Gezer ölüm pazarında
Gelir bugün de yarın da
Bir tahtanın üzerinde
Yuyacaklar unutma ha
Bağlanır kanadın kolun
Nutka kadir olmaz dilin
Mirasçılar bütün malın
Yiyecekler unutma ha
Kan dolar gözün içine
Söz katma sözün içine
Yarım top bezin içine
Saracaklar unutma ha
Felek dinlemez nazını
Kabul etmez niyazını
Beş on kişi namazını
Kılacaklar unutma ha
İndirirler kara yere
Karanlık ıssız bir dere
Ne bir mum ne de bir çıra
Koyacaklar unutma ha
Yalnız kalırsın bikes
Evden barktan ümidi kes
Kayıptan işittin bir ses
Soracaklar unutma ha
Eğer yok ise imanın
Cehenneme varır canın
Semaya çıkar figanın
Yakacaklar unutma ha
Ruhsati ölüm korkusu
San ıslah eder herkesi
Kaldır dünyadan hevesi
Görecekler unutma ha
-------------------------------------
Bir Vakte Erdi Ki Bizim Günümüz
Bir vakte erdi ki bizim günümüz
Yiğit belli değil mert belli değil
Herkes yarasına derman arıyor
Deva belli değil dert belli değil
Fark eyledik ahır vaktin yiğittin
Merhamet çekilip göğe gittiğin
Gücü yeten soyar gücü yettiğin
Papak belli değil börk belli değil
Adalet kalmadı hep zulüm doldu
Geçti şu baharın gülleri soldu
Dünyanın gidişi acayip oldu
Koyun belli değil kurt belli değil
Başım ayık değil kederden yastan
Ah ettikçe duman çıkıyor festen
Harabe yüz tuttu bezm-i gülistan
Yayla belli değil yurt belli değil
Çarh bozulmuş dünya ıslah olmuyor
Ehl-i fukaranın yüzü gülmüyor
Ruhsati de dediğini bilmiyor
Yazı belli değil hat belli değil
----------------------------
Bölük Bölük Olmuş Gelir Güzeller
Bölük bölük olmuş gelir güzeller
Önce giden boz mayaya kurbanım
Benim gelin ile çoktur amanım
Şu salınan kız mayaya kurbanım
Yine nerden geldi böyle durarak
Sağına soluna gerdan kırarak
Seher vakti her makamdan çalarak
Zülüfleri saz mayaya kurbanım
Ben de Ruhsati'yim sanda cananım
Mevlanı seversen incitme tenim
Şimdi Kerem gibi yanacak tenim
Düğmelerim çöz mayaya kurbanım
------------------------------
Bugün Benim Gamım Vardır
Bugün benim gamım vardır
Uzun boylu yârim gitti
Yüreğimde ahım vardır
Dört köşeye zârım gitti
İsmim ezberdir dillerde
Gözlerim kaldı yollarda
Meskenim gurbet illerde
Tutmaz dizim, ferim gitti
Sabah güneş doğar m'ola
Acep eşim duyar m'ola
Ruhsatî'yi anar m'ola
Güzelce şikarım gitti
--------------------------
Dedim Dilber Gel Bir Pazar Edelim
Dedim dilber gel bir pazar edelim
Dedi ben alışı verişi bilmem
Dedim muhabbetten kuralım çarşı
Dedi ben tenhada görüşü bilmem
Dedim işittin mi Ferhat-Şirin'i
Dedi aşk yoluna vermiş varını
Dedim Ferhat vermedi mi serini
Dedi düşmanım çok, şer işi bilmem
Dedim Kerem yanmış Aslı yoluna
Dedi Aslı düşmüş elin diline
Dedim Kamber ölmüş Arzu yoluna
Dedi ben inkisar, kargışı bilmem
Dedim Ruhsat sana olmuş mülâzim
Dedi bir ruhsat da olsun ne lazım
Dedim eğer kabul olsa niyazım
Dedi ben oraya varışı bilmem
---------------------------------
Yine Bahar Geldi Bülbül Sesinden
Yine bahar geldi bülbül sesinden
Sada verip seslendi mi yaylalar
Çevre yanın lale sümbül bürümüş
Gelin olup süslendi mi yaylalar
Sefil bülbül boyun eğmiş bakıyor
Sarı çiçek amber olmuş kokuyor
Senin ruyin kaddin beni yakıyor
Al giyinip feslendin mi yaylalar
Gül açılmış koku katıyor yelden
Okusam da anlamıyor bin dilden
Çekeyim derdimi ne gelir elden
Eğip boynun uslandı mı yaylalar
Ben de senin gibi ersem murada
Ah nideyim elimde yok irada
Ruhsati'yim gam yüklerim kirada
Beni görüp yaslandın mı yaylalar
-----------------------------------
Ya İlahi Görünmezden Bir Devlet
Ya ilahı görünmezden bir devlet
Zekatını vermez isem geri al
Helalinden dört öküz ver yarabbi
Koşup çifte süremezsem geri al
Yoksulluğu ezberledim n'ideyim
Verin aşkın badesini yudayım
Biraz altın ver ki hacca gideyim
Bu kavl üzre duramazsam geri al
Çok verirsin beynamaza hayına
Saldın beni züğürtlüğün yayına
Köprüler yaptıram Tecer suyuna
Kagir bina kuramazsam geri al
Bir söz ver yarabbi göreyim şimdi
Yoksulluk elinden ciğerim yandı
Üryana bir gömlek yetime hindi
Rızan için saramazsam geri al
Ne mümkün yarabbim yolundan sapam
Ruhsat'ın terkedip dünyaya tapam
Senin rızan için bir oda yapam
İki minder seremezsem geri al
------------------------
Vardım Nazlı Yarin Ziyaretine
Vardım nazlı yarin ziyaretine
Dedim kalk gidelim dedi varamam
Dedim bu kadar mı vazgeldin benden
Dedi vazgelmedim ama varamam
Dedim kuzulara nasıl dayandın
Dedi evvel Allah sana güvendim
Dedim aşkın ile odlara yandım
Dedi biliyorum ama varamam
Dedim senin ile ahdim var idi
Dedi ki dünyada bahtım yar idi
Dedim benden gönlün ne tez farıdı
Dedi farımadı ama varamam
Dedim Ruhsat mıdır elde iradın
Dedi ki mahşere kaldı muradın
Dedim beni kabirde mi aradın
Dedi arıyorum ama varamam
---------------------------------
Siyah Sürme Çeksin Ela Gözüne
Siyah sürme çeksin ela gözüne
Eller beni kınar deyü korkmasın
Aldanmasın rakiplerin sözüne
Eski sözden döner deyü korkmasın
Bahar seli gibi dolup taşıp da
Bilmediğim karlı dağlar aşıp da
Minhaç gibi bir soysuza düşüp de
Kerem gibi yanar deyü korkmasın
Serbest salsın gemisini engine
Sakın keder getirmesin rengine
Ortalığın düzenine dengine
İnanır da kovar deyü korkmasın
Arzu edip baharını selini
Yetirmeyip sümbülünü gülünü
Duman çöküp yitirip de yolunu
Eski yurda konar deyü korkmasın
El yanında karar etmem yüzümü
Karda gezer belli etmem izimi
Hemen özü gibi bilsin sözümü
Ruhsati'yi sınar deyü korkmasın
-----------------------------------
Senin Bu Saçların Senin Bu Buyun
Senin bu saçların senin bu buyun
Senin bu benlerin öldürür beni
Senin bu leblerin senin bu sözün
Senin bu dillerin öldürür beni
Senin bu harçların senin bu huyun
Senin bu kaşların senin bu yayın
Senin bu duruşun senin bu boyun
Senin bu kolların öldürür beni
Senin sallanışın senin gezişin
Senin kirpiklerin senin sezişin
Senin bu esrarın senin sezişin
Senin bu yolların öldürür beni
Senin bu yanağın senin bu dilin
Senin zülüflerin senin bu telin
Senin yaz baharın senin sümbülün
Senin bu güllerin öldürür beni
Senin hayır işin senin şer işin
Senin arayışın senin soruşun
Senin Acem şalın senin sarışın
Senin bu bellerin öldürür beni
Senin bu Ruhsati'n senin kardaşın
Senin benim için böyle telaşın
Senin bu feryadın senin göz yaşın
Senin buselerin öldürür beni
-----------------------------
Silah Sağ Omuzda Bir Yiğit Çıktı
Silah sağ omuzda bir yiğit çıktı
Dediler ki gelen ünlü Kör Mıstık
Dedim Köroğlu mu yoksa Çullu mu
Dediler ki yok yok şanlı Kör Mıstık
Dedim atı var mı dediler yayan
Dedim kara kuş mu dediler şahan
Dedim yüzü nasıl dediler yaman
Her rast geldiğine kinli Kör Mıstık
Dedim boyu nasıl dediler selvi
Dedim aklı nasıl dediler sivri
Dedim izi nasıl dediler eğri
Çatal yürek yarım canlı Kör Mıstık
Dedim zoru nasıl dediler metin
Güleşte nesi var dediler çetin
Dedim hizmetini almalı satın
Henüz sinni yirmi beştir Kör Mıstık
Ruhsati metheder böyle aslanı
Nefsi Deliktaş'ın keçi çobanı
Şimdi zamanın mirimiranı
Yüreği tunç demir donlu Kör Mıstık
--------------------------------
Seher Vakti Garip Garip
Seher vakti garip garip
Ötme bülbül ötme bülbül
Yakışmaz şanına senin
Ötme bülbül ötme bülbül
Akıtma gözün yaşını
Koyverme yazın peşini
Terkedip gülün başını
Gitme bülbül gitme bülbül
Seher vakti et virdini
Münevver eyle yurdunu
Benim derdime derdini
Katma bülbül katma bülbül
Bihamdillâh geldi bahar
Bak bir oldu leyl ü nehâr
Bencileyin vakt-i seher
Yatma bülbül yatma bülbül
Çilen tamam olmadıkça
Gülün sana gülmedikçe
Müşterisin bulmadıkça
Satma bülbül satma bülbül
Kül olmuşum yana yana
Nûş etmişim kana kana
Ruhsatî'yi pek yabana
Atma bülbül atma bülbül
-----------------------------------
Seher Yeli Dost Köyüne Uğrarsan
Seher yeli dost köyüne uğrarsan
Dikkat eyle yollarına aman ha
Daha yalvaram mı ahd ü peymanım
Yavaş tutun tellerini aman ha
Söylen sultanıma alsın selâmım
Unutmasın beni kaşı kemanım
Bu gececik hanenize mihmânım
Kınalasın ellerini aman ha
Seher yeli acı acı esiyor
Boz dumanla aramızı kesiyor
Duymuş sevdiceğim bana küsüyor
Koparmasın tellerini aman ha
Ilgıt ılgıt yavaş dokun yüzüne
Sürme çekmiş kirpiğine gözüne
İnanıp da adûların sözüne
Sardırmasın bellerini aman ha
Bazı bazı Ruhsati'yi yoklasın
Tuzak kursun yollarını beklesin
Her bir emanetin iy'ce saklasın
Dağıtmasın mallarını aman ha
------------------------------------
Her Sabah Her Sabah Dertli Esersin
Her sabah her sabah dertli esersin
Bilmem ki muradın ne seher yeli
Kerem eyle dost köyüne gidersen
Benim de halimi de seher yeli
Hasret kıyamete kalıyor deyu
Yaralar vücudum alıyor deyu
Derd ü firkat i le ölüyor deyu
İsmimi deftere ko seher yeli
Bozuk dünya sefasına erilmez
Adûlar içinde bir gün görülmez
Bizim bu işimiz burda görülmez
Çekelim ah ile hu seher yeli
Ne acayip dumanlıdır başımız
Kırk yediye yüz döndürdü yaşımız
Kerbelâ cengine döndü işimiz
El-aman bir damla su seher yeli
Kerem eyle Medine'ye varasın
Arzıhalim doğru dosta sunasın
Varsın Ruhsatî'yi eller kınasın
Akıyor gözümden su seher yeli
-----------------------------
Keklik Gibi Taştan Taşa Sekerek
Keklik gibi taştan taşa sekerek
Gerdan açıp gelişini sevdiğim
Sağa sola taksim etmiş örgüsün
Onar onar bölüşünü sevdiğim
Onaltıya karar verdim yaşını
Yenice sevdaya salmış başını
El yanında yıkar gider kaşını
Tenhalarda gülüşünü sevdiğim
Sarardı gül benzim soldu diyerek
Hasret kıyamete kaldı diyerek
Hani Ruhsati de n'oldu diyerek
Arayıp da buluşunu sevdiğim
-------------------------------
Mevlayı Seversen Gel Doğru Söyle
Mevlayı seversen gel doğru söyle
Bu yeşili alı kime düzüyon
Tavus kuşu gibi her yanın uygun
Bu zülüfü teli kime düzüyon
Gönlünden kim geçer kime aşıksın
Sırrına ser yetmez ne dolaşıksın
Karanlık gecede sen bir ışıksın
Bu çiçeği gülü kime düzüyon
Bu hilal kaşları kara gözleri
Bu şirin dilleri böyle nazları
Böyle dertli dertli güzel sözleri
Bülbül gibi dili kime düzüyon
Böyle Ruhsat alıp ruhsat vermeyi
Böyle erkan ile eve girmeyi
Böyle kakül kesip zülüf burmayı
İnce bele şalı kime düzüyon
-------------------------------------
Gönül Eğlenir Mi Gurbet Ellerde
Gönül eğlenir mi gurbet ellerde
On dokuz bölüklü kız olmayınca
Garip bülbül gibi öter dillerde
Açılıp gülleri yaz olmayınca
Ne müşküldür karlı dağı devirmek
Yönün sevdiğine doğru çevirmek
Âşıka şayeste türkü çağırmak
Onun da tadı yok saz olmayınca
Sevda dolu Ruhsati'nin meyinde
Ah ü zârım kaldı kaşı yayında
Sevdiğim Hafik'in Gulam köyünde
Bu yıl da gidemem yaz olmayınca
---------------------------------------
Gönlüm Darlandı Da Çıktım Dağlara
Gönlüm darlandı da çıktım dağlara
Gönlüm eğlencesi dağlar merhaba
Aktı çeşmim yaşı döndü çaylara
Çeşmim eğlencesi çaylar merhaba
Kırlangıcın kanadında temaşa
Orda biter nergis gibi menekşe
Benden selam söylen Sultan Bektaşa
Orda yatan gazilere merhaba
Yürüyen duvara dur dedi durdu
Nişan kalsın deyü belini verdi
Kara taşı hamur gibi yuğurdu
Mucizatın belli Bektaş merhaba
Ruhsati söylüyor dili dolaşık
Dostunu görünce şad olur aşık
Dünü günü yüz sürdüğüm ak ışık
Abı zemzem şifahane merhaba
--------------------------
Acep sizler hangi ilden gelirsiz
Bir haber sorayım durun turnalar
Sılada yarimden neler bilirsiz
Bana bir teselli verin turnalar
Gönüller perişan teller eğri
Dayanmaz cevrine aşıkın bağrı
Yolunuz uğrarsa o yare doğru
Üstüne kanadı gerin tumalar
Eski sözlerinde yarim durursa
Gözlerimin yaşı bir gün kurursa
Yolunuz o yana doğru varırsa
Ayrılık nicedir sorun turnalar
Ruhsat'ı sorarsa yanıyor bağrı
Gamınla bulandı gönülde ağrı
Haydi varın gidin o yere doğru
Önüne derdimi serin turnalar
--------------------------------
Bela Babından Nasibim
Bela babından nasibim(i)
Bal eyledim sabreyledim
Otuz yıl el kapısında
Kul eyledin sabreyledim
Zehir mihnet için saldın
Çekeceğim iyi bildin
Peder maderimi aldın
Lal eyledin sabreyledim
Tufanlar esti başımda
Halavet yoktur aşımda
Şu yirmi sekiz yaşımda
Dul eyledin sabreyledim
Aşkın zincirin kırdın
Yusuf gibi dara soktun
Kerem gibi nara yaktın
Kül eyledin sabreyledim
Ne devlet verdin ne de mal
Ne ziynet verdin ne de al
Tekrar gösterdin bir cemal
Del'eyledin sabreyledim
Sevda verdin mecaz deyu
Mecazıden gel vaz deyu
Didem yaşı Hicaz deyu
Sel eyledin sabreyledim
Uzak eyledin dostumu
Ateşe yaktın üstümü
Bilmeden soydun postumu
Şal eyledin sabreyledim
Tanıtmadın da haddimi
Pul ettin altın adımı
Büküp de elif kaddimi
Dal eyledin sabreyledim
Say edip belimi büktün
Gözümün güherin döktün
Nice bin haddeden çektin
Tel eyledin sabreyledim
Kendimi sanırdım dostun
Taaccüp ki bana küstün
Nastan itibarım kestin
Çul eyledin sabreyledim
Ruhsat seni sever candan
Ne candan derun-u dilden
Bari ayırma imandan
Yol eyledin sabreyledim
------------------------
Bir Gün Başın Son Yastığa
Bir gün başın son yastığa
Koyacaklar unutma ha
İki komşu gelir bir bir
Soyacaklar unutma ha
Gezer ölüm pazarında
Gelir bugün de yarın da
Bir tahtanın üzerinde
Yuyacaklar unutma ha
Bağlanır kanadın kolun
Nutka kadir olmaz dilin
Mirasçılar bütün malın
Yiyecekler unutma ha
Kan dolar gözün içine
Söz katma sözün içine
Yarım top bezin içine
Saracaklar unutma ha
Felek dinlemez nazını
Kabul etmez niyazını
Beş on kişi namazını
Kılacaklar unutma ha
İndirirler kara yere
Karanlık ıssız bir dere
Ne bir mum ne de bir çıra
Koyacaklar unutma ha
Yalnız kalırsın bikes
Evden barktan ümidi kes
Kayıptan işittin bir ses
Soracaklar unutma ha
Eğer yok ise imanın
Cehenneme varır canın
Semaya çıkar figanın
Yakacaklar unutma ha
Ruhsati ölüm korkusu
San ıslah eder herkesi
Kaldır dünyadan hevesi
Görecekler unutma ha
-------------------------------------
Bir Vakte Erdi Ki Bizim Günümüz
Bir vakte erdi ki bizim günümüz
Yiğit belli değil mert belli değil
Herkes yarasına derman arıyor
Deva belli değil dert belli değil
Fark eyledik ahır vaktin yiğittin
Merhamet çekilip göğe gittiğin
Gücü yeten soyar gücü yettiğin
Papak belli değil börk belli değil
Adalet kalmadı hep zulüm doldu
Geçti şu baharın gülleri soldu
Dünyanın gidişi acayip oldu
Koyun belli değil kurt belli değil
Başım ayık değil kederden yastan
Ah ettikçe duman çıkıyor festen
Harabe yüz tuttu bezm-i gülistan
Yayla belli değil yurt belli değil
Çarh bozulmuş dünya ıslah olmuyor
Ehl-i fukaranın yüzü gülmüyor
Ruhsati de dediğini bilmiyor
Yazı belli değil hat belli değil
----------------------------
Bölük Bölük Olmuş Gelir Güzeller
Bölük bölük olmuş gelir güzeller
Önce giden boz mayaya kurbanım
Benim gelin ile çoktur amanım
Şu salınan kız mayaya kurbanım
Yine nerden geldi böyle durarak
Sağına soluna gerdan kırarak
Seher vakti her makamdan çalarak
Zülüfleri saz mayaya kurbanım
Ben de Ruhsati'yim sanda cananım
Mevlanı seversen incitme tenim
Şimdi Kerem gibi yanacak tenim
Düğmelerim çöz mayaya kurbanım
------------------------------
Bugün Benim Gamım Vardır
Bugün benim gamım vardır
Uzun boylu yârim gitti
Yüreğimde ahım vardır
Dört köşeye zârım gitti
İsmim ezberdir dillerde
Gözlerim kaldı yollarda
Meskenim gurbet illerde
Tutmaz dizim, ferim gitti
Sabah güneş doğar m'ola
Acep eşim duyar m'ola
Ruhsatî'yi anar m'ola
Güzelce şikarım gitti
--------------------------
Dedim Dilber Gel Bir Pazar Edelim
Dedim dilber gel bir pazar edelim
Dedi ben alışı verişi bilmem
Dedim muhabbetten kuralım çarşı
Dedi ben tenhada görüşü bilmem
Dedim işittin mi Ferhat-Şirin'i
Dedi aşk yoluna vermiş varını
Dedim Ferhat vermedi mi serini
Dedi düşmanım çok, şer işi bilmem
Dedim Kerem yanmış Aslı yoluna
Dedi Aslı düşmüş elin diline
Dedim Kamber ölmüş Arzu yoluna
Dedi ben inkisar, kargışı bilmem
Dedim Ruhsat sana olmuş mülâzim
Dedi bir ruhsat da olsun ne lazım
Dedim eğer kabul olsa niyazım
Dedi ben oraya varışı bilmem
---------------------------------
Yine Bahar Geldi Bülbül Sesinden
Yine bahar geldi bülbül sesinden
Sada verip seslendi mi yaylalar
Çevre yanın lale sümbül bürümüş
Gelin olup süslendi mi yaylalar
Sefil bülbül boyun eğmiş bakıyor
Sarı çiçek amber olmuş kokuyor
Senin ruyin kaddin beni yakıyor
Al giyinip feslendin mi yaylalar
Gül açılmış koku katıyor yelden
Okusam da anlamıyor bin dilden
Çekeyim derdimi ne gelir elden
Eğip boynun uslandı mı yaylalar
Ben de senin gibi ersem murada
Ah nideyim elimde yok irada
Ruhsati'yim gam yüklerim kirada
Beni görüp yaslandın mı yaylalar
-----------------------------------
Ya İlahi Görünmezden Bir Devlet
Ya ilahı görünmezden bir devlet
Zekatını vermez isem geri al
Helalinden dört öküz ver yarabbi
Koşup çifte süremezsem geri al
Yoksulluğu ezberledim n'ideyim
Verin aşkın badesini yudayım
Biraz altın ver ki hacca gideyim
Bu kavl üzre duramazsam geri al
Çok verirsin beynamaza hayına
Saldın beni züğürtlüğün yayına
Köprüler yaptıram Tecer suyuna
Kagir bina kuramazsam geri al
Bir söz ver yarabbi göreyim şimdi
Yoksulluk elinden ciğerim yandı
Üryana bir gömlek yetime hindi
Rızan için saramazsam geri al
Ne mümkün yarabbim yolundan sapam
Ruhsat'ın terkedip dünyaya tapam
Senin rızan için bir oda yapam
İki minder seremezsem geri al
------------------------
Vardım Nazlı Yarin Ziyaretine
Vardım nazlı yarin ziyaretine
Dedim kalk gidelim dedi varamam
Dedim bu kadar mı vazgeldin benden
Dedi vazgelmedim ama varamam
Dedim kuzulara nasıl dayandın
Dedi evvel Allah sana güvendim
Dedim aşkın ile odlara yandım
Dedi biliyorum ama varamam
Dedim senin ile ahdim var idi
Dedi ki dünyada bahtım yar idi
Dedim benden gönlün ne tez farıdı
Dedi farımadı ama varamam
Dedim Ruhsat mıdır elde iradın
Dedi ki mahşere kaldı muradın
Dedim beni kabirde mi aradın
Dedi arıyorum ama varamam
---------------------------------
Siyah Sürme Çeksin Ela Gözüne
Siyah sürme çeksin ela gözüne
Eller beni kınar deyü korkmasın
Aldanmasın rakiplerin sözüne
Eski sözden döner deyü korkmasın
Bahar seli gibi dolup taşıp da
Bilmediğim karlı dağlar aşıp da
Minhaç gibi bir soysuza düşüp de
Kerem gibi yanar deyü korkmasın
Serbest salsın gemisini engine
Sakın keder getirmesin rengine
Ortalığın düzenine dengine
İnanır da kovar deyü korkmasın
Arzu edip baharını selini
Yetirmeyip sümbülünü gülünü
Duman çöküp yitirip de yolunu
Eski yurda konar deyü korkmasın
El yanında karar etmem yüzümü
Karda gezer belli etmem izimi
Hemen özü gibi bilsin sözümü
Ruhsati'yi sınar deyü korkmasın
-----------------------------------
Senin Bu Saçların Senin Bu Buyun
Senin bu saçların senin bu buyun
Senin bu benlerin öldürür beni
Senin bu leblerin senin bu sözün
Senin bu dillerin öldürür beni
Senin bu harçların senin bu huyun
Senin bu kaşların senin bu yayın
Senin bu duruşun senin bu boyun
Senin bu kolların öldürür beni
Senin sallanışın senin gezişin
Senin kirpiklerin senin sezişin
Senin bu esrarın senin sezişin
Senin bu yolların öldürür beni
Senin bu yanağın senin bu dilin
Senin zülüflerin senin bu telin
Senin yaz baharın senin sümbülün
Senin bu güllerin öldürür beni
Senin hayır işin senin şer işin
Senin arayışın senin soruşun
Senin Acem şalın senin sarışın
Senin bu bellerin öldürür beni
Senin bu Ruhsati'n senin kardaşın
Senin benim için böyle telaşın
Senin bu feryadın senin göz yaşın
Senin buselerin öldürür beni
-----------------------------
Silah Sağ Omuzda Bir Yiğit Çıktı
Silah sağ omuzda bir yiğit çıktı
Dediler ki gelen ünlü Kör Mıstık
Dedim Köroğlu mu yoksa Çullu mu
Dediler ki yok yok şanlı Kör Mıstık
Dedim atı var mı dediler yayan
Dedim kara kuş mu dediler şahan
Dedim yüzü nasıl dediler yaman
Her rast geldiğine kinli Kör Mıstık
Dedim boyu nasıl dediler selvi
Dedim aklı nasıl dediler sivri
Dedim izi nasıl dediler eğri
Çatal yürek yarım canlı Kör Mıstık
Dedim zoru nasıl dediler metin
Güleşte nesi var dediler çetin
Dedim hizmetini almalı satın
Henüz sinni yirmi beştir Kör Mıstık
Ruhsati metheder böyle aslanı
Nefsi Deliktaş'ın keçi çobanı
Şimdi zamanın mirimiranı
Yüreği tunç demir donlu Kör Mıstık
--------------------------------
Seher Vakti Garip Garip
Seher vakti garip garip
Ötme bülbül ötme bülbül
Yakışmaz şanına senin
Ötme bülbül ötme bülbül
Akıtma gözün yaşını
Koyverme yazın peşini
Terkedip gülün başını
Gitme bülbül gitme bülbül
Seher vakti et virdini
Münevver eyle yurdunu
Benim derdime derdini
Katma bülbül katma bülbül
Bihamdillâh geldi bahar
Bak bir oldu leyl ü nehâr
Bencileyin vakt-i seher
Yatma bülbül yatma bülbül
Çilen tamam olmadıkça
Gülün sana gülmedikçe
Müşterisin bulmadıkça
Satma bülbül satma bülbül
Kül olmuşum yana yana
Nûş etmişim kana kana
Ruhsatî'yi pek yabana
Atma bülbül atma bülbül
-----------------------------------
Seher Yeli Dost Köyüne Uğrarsan
Seher yeli dost köyüne uğrarsan
Dikkat eyle yollarına aman ha
Daha yalvaram mı ahd ü peymanım
Yavaş tutun tellerini aman ha
Söylen sultanıma alsın selâmım
Unutmasın beni kaşı kemanım
Bu gececik hanenize mihmânım
Kınalasın ellerini aman ha
Seher yeli acı acı esiyor
Boz dumanla aramızı kesiyor
Duymuş sevdiceğim bana küsüyor
Koparmasın tellerini aman ha
Ilgıt ılgıt yavaş dokun yüzüne
Sürme çekmiş kirpiğine gözüne
İnanıp da adûların sözüne
Sardırmasın bellerini aman ha
Bazı bazı Ruhsati'yi yoklasın
Tuzak kursun yollarını beklesin
Her bir emanetin iy'ce saklasın
Dağıtmasın mallarını aman ha
------------------------------------
Her Sabah Her Sabah Dertli Esersin
Her sabah her sabah dertli esersin
Bilmem ki muradın ne seher yeli
Kerem eyle dost köyüne gidersen
Benim de halimi de seher yeli
Hasret kıyamete kalıyor deyu
Yaralar vücudum alıyor deyu
Derd ü firkat i le ölüyor deyu
İsmimi deftere ko seher yeli
Bozuk dünya sefasına erilmez
Adûlar içinde bir gün görülmez
Bizim bu işimiz burda görülmez
Çekelim ah ile hu seher yeli
Ne acayip dumanlıdır başımız
Kırk yediye yüz döndürdü yaşımız
Kerbelâ cengine döndü işimiz
El-aman bir damla su seher yeli
Kerem eyle Medine'ye varasın
Arzıhalim doğru dosta sunasın
Varsın Ruhsatî'yi eller kınasın
Akıyor gözümden su seher yeli
-----------------------------
Keklik Gibi Taştan Taşa Sekerek
Keklik gibi taştan taşa sekerek
Gerdan açıp gelişini sevdiğim
Sağa sola taksim etmiş örgüsün
Onar onar bölüşünü sevdiğim
Onaltıya karar verdim yaşını
Yenice sevdaya salmış başını
El yanında yıkar gider kaşını
Tenhalarda gülüşünü sevdiğim
Sarardı gül benzim soldu diyerek
Hasret kıyamete kaldı diyerek
Hani Ruhsati de n'oldu diyerek
Arayıp da buluşunu sevdiğim
-------------------------------
Mevlayı Seversen Gel Doğru Söyle
Mevlayı seversen gel doğru söyle
Bu yeşili alı kime düzüyon
Tavus kuşu gibi her yanın uygun
Bu zülüfü teli kime düzüyon
Gönlünden kim geçer kime aşıksın
Sırrına ser yetmez ne dolaşıksın
Karanlık gecede sen bir ışıksın
Bu çiçeği gülü kime düzüyon
Bu hilal kaşları kara gözleri
Bu şirin dilleri böyle nazları
Böyle dertli dertli güzel sözleri
Bülbül gibi dili kime düzüyon
Böyle Ruhsat alıp ruhsat vermeyi
Böyle erkan ile eve girmeyi
Böyle kakül kesip zülüf burmayı
İnce bele şalı kime düzüyon
-------------------------------------
Gönül Eğlenir Mi Gurbet Ellerde
Gönül eğlenir mi gurbet ellerde
On dokuz bölüklü kız olmayınca
Garip bülbül gibi öter dillerde
Açılıp gülleri yaz olmayınca
Ne müşküldür karlı dağı devirmek
Yönün sevdiğine doğru çevirmek
Âşıka şayeste türkü çağırmak
Onun da tadı yok saz olmayınca
Sevda dolu Ruhsati'nin meyinde
Ah ü zârım kaldı kaşı yayında
Sevdiğim Hafik'in Gulam köyünde
Bu yıl da gidemem yaz olmayınca
---------------------------------------
Gönlüm Darlandı Da Çıktım Dağlara
Gönlüm darlandı da çıktım dağlara
Gönlüm eğlencesi dağlar merhaba
Aktı çeşmim yaşı döndü çaylara
Çeşmim eğlencesi çaylar merhaba
Kırlangıcın kanadında temaşa
Orda biter nergis gibi menekşe
Benden selam söylen Sultan Bektaşa
Orda yatan gazilere merhaba
Yürüyen duvara dur dedi durdu
Nişan kalsın deyü belini verdi
Kara taşı hamur gibi yuğurdu
Mucizatın belli Bektaş merhaba
Ruhsati söylüyor dili dolaşık
Dostunu görünce şad olur aşık
Dünü günü yüz sürdüğüm ak ışık
Abı zemzem şifahane merhaba
--------------------------