| 
				 yürek 
 
			
			yürek, -ği    a. 1. anat. Kalp. 2. Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül: Fazıla Hanım'ın elleri terliyor, yüreği sarsılıyordu. -S. F. Abasıyanık. 3. Kupa (I). 4. mec. Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret: Bu iş yürek ister. 5. mec. Acıma duygusu: Ona merhume demek bile yürek parçalayıcı bir şeydir. -R. N. Güntekin. 6. hlk. Mide, karın, iç: Ayşe Hanım, kahveciden limon şekeri almış, yürek ferahlatır diye uzatıyor. -S. M. Alus.
 
 Güncel Türkçe Sözlük
 yürek   Fr. Cur-Lat. cos, Gr. cardia
 BSTS / Tıp Terimleri Kılavuzu
 yürek
 1. Karın, mide, bağırsak. 2. Parmak uçlarında, tırnağın altındaki yumuşak et.
 
 Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
 yürek
 Lop yumurta sarısı.
 
 Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
 yürek
 Yüreklilik, cesaret.
 
 Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
 yürek   İng. heart
 Ritmik kasılmalarıyla kanın dolaşımını sağlayan ve devam ettiren, değişik sayıda odacıklara ayrılmış ya da tüp biçiminde, kaslı bir organ. Kalp.
 
 BSTS / Biyoloji Terimleri Sözlüğü 1998
 yürek   Osm. kalb
 (biyoloji)
 
 BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu 1963
 yürek   İng. hearth
 Ritmik kasılmalarıyla kanın dolaşımını sağlayan ve devam ettiren, değişik sayıda odacıklara ayrılmış veya tüp biçiminde, kaslı bir organ. kalp.
 
 BSTS / Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü
 yürek
 bk. kalp.
 
 BSTS / Veteriner Hekimliği Terimleri Sözlüğü
 yürek   İng. heart
 Ritmik kasılmalariyle kanın dolaşımını sağlayan ve devam ettiren ve değişik sayıda odacıklara ayrılmış ya da tüp biçiminde olan içi boş bir kas organı
 
 BSTS / Zooloji Terimleri Sözlüğü 1963
 yürek
 1. Mide. 2. Cesaret.
 |