ziftlenmek
ziftlenmek
nsz
1. nsz Zift sürülmek, ziftle kaplanmak
"Yanılmışım, ertesi sene mi ne yol çatlamaya, yer yer dağılmaya başladı, yine ziftlendi." - N. Hikmet
2. Bir işten kendine yolsuz kazanç sağlamak
3. Yemek
"Ham erikleri ziftlendi de midesini bozdu."
|