| 
				 Pir Sultan Abdal ŞiirLeri 
 
			
			Allah Allah Desem Kalksam Yürüsem
 Allah Allah desem, kalksam yürüsem
 Acap şu dağları aşamam mola
 Boz atlı Hızır'ı yoldaş eylesem
 Varıp efendime düşemem mola
 
 Sevdiğim, bağında güllerin gonca
 Usuldur boyların, bellerin ince
 Adı güzel imamların önünce
 Kerbelâ'da şehit düşemem mola
 
 Sakın hey sevdiğim, nâsiden sakın
 Erenler geri almaz attığı okun
 Irak yerlerini sen eyle yakın
 İki atlayıp bir dem düşemem mola
 
 Ben güzel pîrîme verdiğim ikrar
 Doluda, kırçından, borandan saklar(*)
 İhlâs âşık olan ikrarın bekler
 İkrarın bendini çesemem mola(*)
 
 PIR SULTAN ABDAL'ım, dost çiresine
 Arzumanım kaldı Şah cilvesine
 Altmış ile yetmiş üçün arasına
 Özümü irfana koşamam mola
 
 
 Pir Sultan Abdal
 
 
 
 Açılın Zindanlar Pire Gidelim
 
 Hızır Paşa bizi berdar eyledi
 Kesti kollarımı kızak bağladı
 İşiten muhipler hep kan ağladı
 Açılın zindanlar pire gidelim
 
 Kalenin kapısı taştan demirden
 Yanlarım çürüdü yaştan yağmurdan
 Bir kimsem de yok ki dellal çağırtam
 Açılın zindanlar pire gidelim
 
 Kalenin kapısı taştan çıkılmaz
 Penceresi yüce Şah'a bakılmaz
 Bir ben ölmeyinen cihan yıkılmaz
 Açılın zindanlar pire gidelim
 
 Çıkarım bakarım kale başına
 Mümin müslim olan gider işine
 Bir ben mi düşmüşüm can telaşına
 Açılın zindanlar pire gidelim
 
 İlimi sorarsan köyümdür Banaz
 Yakılsın yıkılsın ol kanlı Sivas
 Bir ben ölmeyinen cihan yıkılmaz
 Açılın zindanlar pire gidelim
 
 Pir Sultan Abdal'ım hey Hızır Paşa
 Yazılanlar gelir sağ olan başa
 Hasret koydun beni kavim kardaşa
 
 Açılın zindanlar pire gidelim
 
 
 Pir Sultan Abdal
 
 
 
 
 Ayrılık Derdinin Dermanı Nedir
 
 Uğrum sıra giden Boz Atlı Hızır
 Ayrılık derdinin dermanı nedir
 Şu iki aleme olmuşsun nazır
 Ayrılık derdinin dermanı nedir
 
 Sığanmıştır ağca kolda bilekler
 Hak katında kabul olsun dilekler
 Arş yüzünde secde kılan melekler
 Ayrılık derdinin dermanı nedir
 
 Küseyim de ben yarime küseyim
 Siyah zülfün mah yüzüne asayım
 Kerbela'da yatan İmam Hüseyin
 Ayrılık derdinin dermanı nedir
 
 Hani şu dünyanın toprağı taşı
 Akıttım gözümden kan ile yaşı
 Urum illerimin Hacı Bektaş'ı
 Ayrılık derdinin dermanı nedir
 
 Ak saya giyinmiş incedir beli
 Ben pirimi gördüm tatlıdır dili
 Tanrı'nın arslanı Hazret-i Ali
 Ayrılık derdinin dermanı nedir
 
 Gıcılar da dağlar başı gıcılar
 Çıkmaz oldu içerimden acılar
 Arafat Dağı'ndan gelen hacılar
 Ayrılık derdinin dermanı nedir
 
 Dünyayı sorarsan bir dipsiz anbar
 Ali'nin yoldaşı Zülfikar Kanber
 Kabe'yi yaptıran Halil Peygamber
 Ayrılık derdinin dermanı nedir
 
 Deryanın yüzünde dönen üç gemi
 Yiyelim içelim sürelim demi
 Geminin sahibi ol Hızır Nebi
 Ayrılık derdinin dermanı nedir
 
 Pir Sultan Abdal'ım içtim cür'adan
 Okudum ağını bilmem karadan
 Yeri göğü cüml'alemi Yaradan
 
 Ayrılık derdinin dermanı nedir
 
 
 Pir Sultan Abdal
 
 AĞIT
 
 (Bu ağıtı babası için kızının söylediği rivayet edilir)
 
 
 Dün gece seyrimde coştuydu dağlar
 Seyrim ağlar ağlar Pir Sultan deyi
 Gündüz hayalimde gece düşümde
 Düş de ağlar ağlar Pir Sultan deyi
 Uzundu, usuldu dedemin boyu
 Yıldız’dır yaylası, Banaz’dır köyü
 Yaz bahar ayında bulanır suyu
 Sular çağlar çağlar Pir Sultan deyi
 Pir Sultan kızıydım ben de Banaz’da
 Kanlı yaş akıttım baharda güzde
 Dedemi astılar kanlı Sivas’ta
 Darağacı ağlar Pir Sultan deyi
 Kemendimi attım, dara dolaştı
 Kafirlerin eli kana bulaştı
 Koyun geldi kuzuları meleşti
 Koçlar da ağlaşır Pir Sultan deyi
 Pir Sultan Abdal’ım hey yüce Gani
 Daim yediğimiz Kudret’in nanı
 Hakk’a teslim ettin ol şirin canı
 Dostların ağlaşır Pir Sultan deyi..
 
 Pir Sultan ABDAL
 
 
 
 GEÇTİ DOST KEVRANI
 
 Şu karşı yaylada göç katar katar
 Bir güzel sevdası gözümde tüter
 Bu ayrılık bize ölümden beter
 Geçti dost kervanı eyleme beni
 
 Şu benim sevdiğim başta oturur
 Bir güzelin derdi beni bitirir
 Bu ayrılık bize ölüm getirir
 Geçti dost kervanı eyleme beni
 
 Pir Sultan Abdal'ım kalkın aşalım
 Aşıp yüce dağı engin düşelim
 Çok nimetin yedik helallaşalım
 Geçti dost kervanı eyleme beni
 
 Alçakta yüksekte yatan erenler
 Yetişin imdada aldı dert beni
 Başımı alıp hangi yere gideyim
 Gittiğim yerlerde buldu dert beni
 
 Abdal Pir Sultan'ım gönlüm hastadır
 Kimseye diyemem gönlüm yastadır
 Bilmem deli oldu bilmem ustadır
 Şöyle bir sevdaya saldı dert beni..
 
 
 
 Pir Sultan ABDAL
 
 
 
 GEL BENİM SARI TANBURAM
 
 Gel benim sarı tanburam
 Sen ne için inilersin
 İçim oyuk derdim büyük
 Ben anın’çin inilerim
 Koluma taktılar teli
 Söyletirler bin bir dili
 Oldum Ayn-ı Cem bülbülü
 Ben anın’çin inilerim
 Koluma taktılar perde
 Uğrattılar bin bir derde
 Kim konar kim göçer burda
 Ben anın’çin inilerim
 Göğsüme tahta döşerler
 Durmayıp beni okşarlar
 Vurdukça bağrım deşerler
 Ben anın’çin inilerim
 Gel benim sarı tanburam
 Dizler üstünde yatıram
 Yine kırıldı hatıram
 Ben anın’çin inilerim
 Sarı tanburadır adım
 Göklere ağar feryadım
 Pir Sultan’ımdır üstadım
 Ben anın’çin inilerim..
 
 
 
 Pir Sultan ABDAL
 
 
 
 
 
 
 Pir Sultan Abdalım Can Göye Almaz
 
 Haktan Emir Olmasa ı Rahmet Yağmaz
 
 Şu Ellerin Taşı Bana Hiç Degmez
 İllede Dostun Bir Tek Gülü Yaralar Beni Beni
 Can Beni Beni Beni Dost Beni Beni Beni...
 
 
 
 
 
 
 
 Pir Sultan ABDAL
 
 
 
 GAFİL GEZME ŞAŞKIN
 
 Gafil gezme şaşkın bir gün ölürsün
 Yalan dünya senin olsa ne fayda
 Akibet alırlar tatlı canın
 Bülbül gibi dilin olsa ne fayda
 
 Söylersin de söz içinde şaşmazsın
 Helâli haramı yersin seçmezsin
 Nasibin kesilir de sular içmezsin
 Akar çaylar senin olsa ne fayda
 
 Söylersin de el içinde sözün var
 Yeler çalışırsın oğlun kızın var
 Bu dünyada üç beş arşın bezin var
 Bedestenler senin olsa ne fayda
 
 Bir gün alır götürürler evinden
 Hakk'ın kelâmını koyma dilinden
 Kurtulaman Ezrail'in elinden
 Dünya dolu malın olsa ne fayda
 
 Pir Sultan Abdal'ım çıktık oturduk
 Kaza lokmasını burda yetirdik
 Dünya bizim diye çektik getirdik
 Yalan dünya bizim olsa ne fayda...
 
 
 Pir Sultan ABDAL
 
 
 DÖNEN DÖNSÜN
 
 Koyun beni hak aşkına yanayım
 Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan
 Yolumdan dönüp de mahrum mu kalayım
 Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan
 
 Kadılar müftüler fetva yazarsa
 İşte kement işte boynum asarsa
 İşte hançer işte başım keserse
 Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan
 
 Bir gün mahşer olur divan kurulur
 Suçlu suçsuz varsa orda bulunur
 Piri olmayanlar anda bilinir
 Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan
 
 PİR SULTAN'ım arşa çıkar ünümüz
 O da bizim ulumuzdur pirimiz
 Hakka teslim olsun garip canımız
 Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan...
 
 Pir Sultan ABDAL
 
 
 NASIL YAR DİYEYİM
 
 Nasıl yar diyeyim ben böyle yare
 Mecnun edip çöle saldıktan sonra
 Alemin bağında bülbüller öter
 Giden benim gülüm solduktan sonra
 
 Coşkun sular gibi çağlamayan yar
 Gönlünü gönlüme bağlamayan yar
 Benim şu halime ağlamayan yar
 Daha ağlamasın öldükten sonra
 
 PİR SULTAN ABDAL'ım sürem bu yolu
 İnsanın kamili olmuşam kulu
 İster yağmur yağsın isterse dolu
 Gidem ben ummana daldıktan sonra..
 
 Pir Sultan ABDAL
 
 
 
 Herkes ateşini bile götürür
 
 
 Sabahtan uğradım ben bir figana
 Bülbül ağlar ağlar, güle getirir
 Bakın şu feleğin çürük işine
 Her bir cefasını kula getirir
 
 Depreştirme benim, dertlerim tamam
 Muhabbet şirindir, vermiyor aman
 Üstümüzde dönen çarh ile devran
 Felek bizi halden hale getirir
 
 Pir sultan abdal'ım sözlerim haktır
 Hak diyen canlardan hiç şüphem yoktur
 Cehennemde ateş olmaz, nar yoktur
 Herkes ateşini bile götürür...
 
 
 Pir Sultan Abdal
 |